. : Duyurular :  Elif Şafak resmi web sitesi: http://www.elifsafak.com.tr / Elif Şafak’ın twitter adresi: http://twitter.com/Elif_Safak / Facebook: http://www.facebook.com/Elif.Shafak
    Elif Şafak´la yeni kitabı ´Şemspare´yi konuştuk. Şafak, yeni bir romana başlamanın sancıları içinde sorularımızı yanıtladı. ´Bence bir Türk yazarın hiç ama hiç politikayla ilgilenmemek...Devamı >>

  Elif Şafak´ın mart başında çıkan yeni romanı "Aşk" kısa sürede en çok okunanlar arasındaki yerini aldı. Şafak önceki romanlarında olduğu gibi yine toplumsal kuralların, geleneklerin, gö...Devamı >>


Röportajlar
Kapak, okuru içeri buyur etmeli!

 

Elif Şafak’ın ‘Aşk’ romanı 500 bininci baskısını bu yaz yeni kapağıyla kutluyor. Alametifarika’dan Uğurcan Ataoğlu’nun tasarladığı kitap, bu kez beyaz ve sert kapakla yayımlanacak

 

Bir kitap çıkıyor; tüm kitapçı raflarını pembeye boyuyor. Pembe kapağında sadece bir kalp var; romanın adı ‘Aşk’. Kapağın ‘albenisi’, yazarın akıcılığıyla buluşunca kitap kısa sürede en çok satan edebi eser oluyor. 500 bin baskı nedeniyle bu yıl Alametifarika’nın başkanı Uğurcan Ataoğlu ‘Aşk’a yeni bir kapak tasarladı. Ataoğlu ve Elif Şafak’la; sert ve beyaz kapakla çıkacak ‘Aşk’ı, kitap kapağı tasarımının Türkiye’de nasıl algılandığını konuştuk. 

 

Türkiye’de çok satmak kötü bir şey  gibi algılanıyor. Sizce de öyle mi?

Evet, bizde, özellikle elit kesimde var bu düşünce. Sanki çok satan her şey kötüdür ya da ucuzdur diye düşünülüyor. Bana çok elitist ve halkı küçümseyen bir algı gibi geliyor bu. Her yazar kitaplarının okunmasını ister. Dürüst olalım, böyle bir şey yazarı rahatsız etmez. 

Siz popüler kültüre de yakın bir yazarsınız. Teoman’a şarkı sözü veriyorsunuz, Mercan Dede ile sahneye çıkıyorsunuz? Yazarın ‘uzak’ olması mı gerekir?

Bizde toplumdan soyutlanmış bir yazarlık algısı var. Buna saygım var ama herkes böyle yaşamak zorunda değil. Herkesin yazarlığı nasıl farklıysa, yaşamla kurduğu ilişki de farklı. Diğer yandan ben, farklı disiplinlerden gelen insanların yarattıkları enerjiyi seviyorum. Müzisyenle ressamın, sinemacıyla edebiyatçının bir araya gelmesi bana heyecan veriyor. 

Köşe yazarlığı da yapıyorsunuz.  Romancılık ve köşe yazarlığı birbirini besleyen işler mi?

Köşe yazılarımdan keyif alıyorum ve öğreniyorum. Romancılık o kadar yalnız bir iş ki. Hayatın nabzını tutamama gibi bir durumunuz oluyor. Gazetede  dünyaya daha yakınsınız. Kafanızı açıyor. Bunu da fazla yapmanın sakıncaları var. Ben haftada iki defa yazıyorum dengede tutmak için. 

Annelik yazı yazma algınızı değiştirdi mi? 

Anneliğin bana kattığı çok şey var, zorlukları var. Baktığımda her kitabımın birbirinden farklı olduğunu görüyorum. Başka bir insanmışım gibi. Ben hep yeni şeyler öğreniyorum, üniversite bitirmekle benim için öğrenim hayatı bitmedi. Annelikten de öğreniyorum. Aşk’ı yazmadan önce de başka bir insandım. Hayatın içinde olan her şey yazıya yaklaşımınızı değiştirir, geliştirir. Ben kendini tekrar eden bir yazar değilim. İnsanları şaşırtmayı seviyorum. 


UĞURCAN ATAOĞLU

Kur’an’ın grafik tasarımını yapmak isterim

Elif Şafak’la çalışmak sizde neyi tetikliyor?

Benim iki şapkam var. Biri içimden gelen, diğeri dışardan gelen talepler için çalışıyor.  Alametifarika’da hizmet verdiğimiz markaların yansıra, kültürel ve sanatsal içerik üretimine de ilgi duyuyoruz. Kitap bunun en başında duruyor.  Bu yüzden Elif Şafak gibi bir yazarın yanında yer  bulmak, ona katkıda bulunabilmek çok güzel.

Başka türlü bir kitap tasarlama fikriniz var mı? 

Kur’an’ın kitap olarak grafik tasarımını yapmak istiyorum. Bir kutsal kitapla tasarımcı olarak buluşmak heyecan verici.


Bu romanın rengi ne?

‘Aşk’ın kapağı çok tartışıldı.

Elif Şafak:  Bu çok yeni bir şey. Türkiye’de kapaklara pek önem verilmez. Bence içerik kadar okurla nasıl buluştuğu da çok önemli.

Bu kapak kriziyle ilgili ne düşündünüz?

Uğurcan Ataoğlu:  Kapağı tasarlamadan önce Elif’le toplantılar yaptık.  Adı da farklıydı kitabın. Elif’e “Bu kitap sence ne renk?” diye sormuştum. Elif de “Mor ya da pembe” demişti.

Elif Şafak:  İlginç bir şey bu. Uğurcan, kapakları tasarlamadan önce bana hep “Bu romanın rengi ne?” diye sorar. 

Uğurcan Ataoğlu:   Pembe kapak ve kalp... Kullanmayı hayal bile etmeyeceğim bu çok tüketilmiş malzemeleri yan yana getirdik. Yeni ve derin bir lezzet yaratmaya çalıştık.

Pembe kapağın erkeklerden tepki alacağını düşünmüş müydünüz?

Uğurcan Ataoğlu:  Pembe hayatımızdaki renklerden biri. Tepkileri okumamak için üretilmiş pembe bir mazaret  olarak görüyorum.

Elif Şafak:  Uğurcan’ın tasarımıyla kitabın içeriği çok uyumlu. Belli bir sadeliği tutturmak benim için yazarken çok önemlidir. Çok fazla kelime oyunları yapmamak mesela. ‘Aşk’, çok sade bir isim. Kapak da öyle. Sadelik ve gücü yan yana getirmek beni çok çekti.


Yeni kapak, sert ve beyaz

Kapak tasarlarken farklı sanatçılarla çalışıyormuşsunuz

Uğurcan Ataoğlu:  Elif’le beni bu kapağın tasarımı için Serdar Erener buluşturmuştu. Kapaktaki ‘kalp’ fotogramını yapan Ebru Bilun’u seçip Elif’le buluşturdum. Daha sonra Hüseyin Çağlayan, Mercan Dede ve diğerleri geldi. Bu buluşmaların en önemli özelliği hiç bir çalışmanın kapağa özel sipariş olmaması.

Bu yıl ‘Aşk’ için yeni kapak tasarlamışsınız.

Uğurcan Ataoğlu:  500 bin adet baskı nedeniyle sert kapakla  çıkıyoruz bu yıl. Tasarım değişmedi sadece rengimiz beyaz oluyor. Beyaz gömlek giymeyi kim istemez ki?

Elif Şafak:  Batı’da çok yapılan bir şey bu. Her bütçeye göre basılıyor kitaplar. Sonuçta içerik aynı. Bu korsanı da engelleyen bir şey.

 

Röportaj: Müjde Yazıcı

 

21 Temmuz 2010

Milliyet Cadde 

 

 

İzlenme : 6671
Geri Dönmek İçin Tıklayın
www.elifsafak.com.tr      :                                                         © 2006 - 2024 www.elifsafak.us