. : Duyurular :  Elif Şafak resmi web sitesi: http://www.elifsafak.com.tr / Elif Şafak’ın twitter adresi: http://twitter.com/Elif_Safak / Facebook: http://www.facebook.com/Elif.Shafak
    Elif Şafak´la yeni kitabı ´Şemspare´yi konuştuk. Şafak, yeni bir romana başlamanın sancıları içinde sorularımızı yanıtladı. ´Bence bir Türk yazarın hiç ama hiç politikayla ilgilenmemek...Devamı >>

  Elif Şafak´ın mart başında çıkan yeni romanı "Aşk" kısa sürede en çok okunanlar arasındaki yerini aldı. Şafak önceki romanlarında olduğu gibi yine toplumsal kuralların, geleneklerin, gö...Devamı >>



Yazılar
Tüm kirliler sepete

Barometre alarm seviyesine düştü, Avrupa çapında Amerika ya duyulan antipatiyi azaltma taktikleri konuşuluyor

 

 

Şimdiki nesil bilmeyebilir, ara sıra hatırlatmakta fayda var. Vaktiyle Erovizyon şarkı yarışmaları, yurt sathındaki vatandaşlarımız için bir tencere mısır patlatıp çoluk çocuk ailecek televizyon karsışında milli heyecan ve ardından hüsran duyulan renkli gecelerdi. Ertesi gün iş espriye vurulur, hay huy içinde kaynar giderdi. O dönemlerde yurtdışında yaşayan Türkler ise biraz daha vahim tecrübe ettiler aynı süreci. Patlamış mısır, milli heyecan ve hüsran kısımları aynen tamam da, ertesi gün işi espriye vurma aşamasında takılır kalırdık biz her seferinde. Bendeniz hiç unutmam, takip eden bir hafta boyunca okuldaki tek Türk öğrenci olarak şıngır şıngır tefe konduğum, sepet sepet öğrencisinden mizah duygusu gelişmemiş bazı öğretmenlere kadar niceleri tarafından "Opera" lakabıyla çağrıldığım için, o vakayı da, yarışma gecesi üç ayrı dilden, ama sanki her seferinde yeni bir şey söylüyormuş gibi büyük bir heyecanla ballandıra ballandıra "Ve Türkiye sıfır puan!" buyuran tebessümü sabit, sesi mekanik ablak suratlı sunucuyu da unutmam. O malum ve meşum gece, İspanya da sıfır puan ile noktalamıştı yarışmayı. Ve İspanyol televizyonunun İspanyol spikeri şöyle ifade etmişti yaşadığı utancı: "Yanarım yanarım da sıfır puana değil, Türkiye ile aynı seviyeye indiğimize yanarım."


Önemli bir misyonu var Türkiye nin uluslararası kamuoyunda. Bir nevi barometre. Kırmızı bir çizgi, ondan ötesi alarm. Bugünlerde Amerikan toplumunda kimileri aynı barometreye göre ölçmekte kimlik olmasa bile, kisve meselelerini. Oğul Bush yönetimi ele geçirdikten sonra, çesitli ülkelerde yapılan kamuoyu yoklamaları Amerikan halkına duyulan güvende ciddi bir düşüş gözlemişti. Savaş çığırtkanlığının palazlandığı bu dönemeçte İskandinav ülkelerinde yapılan benzer bir araştırma çok daha çarpıcı bir sonuç çıkardı ortaya: İskandinav ülkelerinde Amerikalılara duyulan güven ve sempati puan ortalaması, Faslılar ve Türklere verilenle aynı seviyede kalmıştı. Kırmızı alarm! Kıta Avrupasına uzaktan burun kıvıran, uluslararası ilişkilere bakışları "sevmezlerse sevmesinler, sanki biz onları seviyoruz" diye özetlenebilecek olan pek çok Amerikalı, işte bu seferki araştırmanın sonucunu daha ciddiye almışa benziyor. Onlara göre, hadi Fransızlar neyse, zaten uluslararası arenanın erkeksi kodlarına ayak uyduramayacak kadar efemineler. İngilizler deseniz aksanları bi garip. Düzeltip gelsinler ne dediklerini anlayalım. Ama İskandinavlar... Onlar niye şimdi durup dururken Amerikan karşıtı oluverdi? İyi de onlarla ilgili herhangi bir espri dahi yok ki popüler kültürün ambarlarında.

 

Her Amerikalı aynı mı?
Bu sefer barometre alarm seviyesine düştüğü için, Avrupa çapında Amerika ya duyulan antipatiyi azaltma taktikleri konuşuluyor burada. Tabloid basının başı çektiği bu kampanyada iki temel yol var izlenen. Bir: Hitler den onları kimin kurtardığını nazikçe hatırlatmak. İki: Hitler den onları kimin kurtardığını hatırlatmak! ABD karşıtlığının sadece Ortadoğu da değil, nasıl olur da Avrupa da da artığını sorgulayan yerel radyo spikerleri, Avrupalıları nankörlükle itham ediyor. Aynı spikerlerin hayretlerini gizleyemedikleri nokta, nasıl olup da Faslılar ve Türklerle bir tutulabildikleri. Daha aklı selim olanlar ise "Nasıl olur da hükümetimizin, yöneticilerimizin yaptıklarından koskoca bir milleti sorumlu tutabilirler? Her Amerikalı aynı mı düşünüyor sanki?" diye itirazlarını dile getiriyor.


Ama oluyor işte. Çocukluğu yurtdışında geçen, her sene her Erovizyon şarkı yarışması sonrası bir hafta okula gitmeyen, bir sabah Papa ya suikast düzenlendiği ve suikastçinin de bir Türk olduğu televizyon ekranlarından açıklandığında hepten okumaktan vazgeçip gemilerde miço olmaya karar veren, gene de zorla okula gönderildiğinde, o her milletten ışıl ışıl kıl tüy diplomat çocuklarının parladığı sınıfta bir tek kenarda kendi halinde oturan sessiz sedasız kara kuru Hintli kızın yanında nefes alabilen her Türk evladı gibi ben de gayet iyi biliyorum ki, her kimliğin bir ötekisi var ve ötekilerin de kendi içinde bir hiyerarşisi. Dibe doğru zaten donuyor barometre, bir de bakmışsınız ki kardeşiz hepimiz, tüm kirliler bir sepette...

 

02-03-2003

İzlenme : 4044
Geri Dönmek İçin Tıklayın
www.elifsafak.com.tr      :                                                         © 2006 - 2024 www.elifsafak.us