. : Duyurular :  Elif Şafak resmi web sitesi: http://www.elifsafak.com.tr / Elif Şafak’ın twitter adresi: http://twitter.com/Elif_Safak / Facebook: http://www.facebook.com/Elif.Shafak
    Elif Şafak´la yeni kitabı ´Şemspare´yi konuştuk. Şafak, yeni bir romana başlamanın sancıları içinde sorularımızı yanıtladı. ´Bence bir Türk yazarın hiç ama hiç politikayla ilgilenmemek...Devamı >>

  Elif Şafak´ın mart başında çıkan yeni romanı "Aşk" kısa sürede en çok okunanlar arasındaki yerini aldı. Şafak önceki romanlarında olduğu gibi yine toplumsal kuralların, geleneklerin, gö...Devamı >>



Yazılar
Sufi dedikleri

Bu hafta alışıldık Irak fotoğraflarının arasında birkaç tanesi kenardan usulca iniş yaptı muhtelif muhalif Amerikan basınına. Fotoğraflarda birtakım esmer adamlar saç baş dağılmış, kendilerinden geçmiş vaziyette kafa sallamaktalar. Kimilerinin yanaklarından, dudaklarından, boyunlarından ip gibi incecik ve neredeyse o kadar hafif, adeta tiril tiril izlenimi veren kılıçlar, sisler, çubuklar ve benzeri kesici alet edevat sarkmakta. Fotoğraflar yazıya ihtiyaç duymadan kendi kendilerini dillendiren cinsten. Ama gene de her birinin altına iri puntolarla soru cümleleri düşmüş Amerikalı gazeteciler: "Sufilik dedikleri böyle bir şey miymiş?"


"Sufilik böyle bir şey mi?" sorusu saklı bir asabiyet, belirgin bir düş kırıklığı içeriyor aslında. Keza Sufilik böyle bir şey ise durum vahim, eldeki cevap peşpeşe yeni sorular doğuruyor. Bir: "Biz Sufizmi şimdiye değin yanlış mı anladık yani?" İki: "Yok eğer doğru anladıysak, Batıdaki Sufiler ile Doğudaki Sufiler niye birbirine benzemiyor?" Üç: "Kaç yüzü var İslamiyet in, kılıcı dişine kürdan yapmış adamlara nasıl güvenilir?"


Saddam sonrası rejim boşluğundan yararlanarak hem kamusal alanda, hem Batı kameraları karşısında görünürlük kazanan gruplar arasında mutasavvıflar da var Irak ta, tarikatlar birer ikişer yeraltından yer üstüne arz-ı endam etmekteler. Ülkede bunca mistik grubun var olduğunu görmek Iraklılar için sıradan, Batılılar içinse şaşırtıcı bir haber. Ama daha da şaşırtıcı olan bu grupları, alabildiğine köhne ama bir türlü değişmeyen aidiyet haritalarında tam olarak nereye koyacaklarını bilememeleri. Batı da Sufi dendi mi Gandi nin bir versiyonu geliyor akıllara, daha az esmeri belki, bir de Arapça konuşanı mesela. Ama asla şiddete meyletmeyen, ezeli pasif direnişçi, kendisini, ezene koz, gerekçe, yemeklik malzeme vermemek için yoğuran, gerekirse kendini ortadan kaldıran, bu dünya ile işi olmayan, bir lokma bir hırka aşk adamı mevcut tanımlarda. Tam da böylesi bir "gayrı-dünyevi ermişlik" bilhassa Amerika daki New Age grupların Sufizme olan ilgilerinin ardında yatan sebep. Bu yüzeysel haliyle çok farklı grupları memnun edebiliyor böylesine yağı alınmış, inceltilmiş diyet tasavvuf. Keza İslam içre kalmak isteyen ama kendilerine bir türlü rahat bir adres bulamayan, yurtdışındaki Müslüman öğrenciler de rahatlıkla çekinmeden burada konumlanabiliyorlar. İçlerinden çok azı mistisizmin alt katmanlarına yolculuk etmek gibi bir niyete sahip. Aslolan "meşru" ve zararsız bir İslami kimlik bulabilmek Batılının gözünde, yoksa vahdet filan değil gaye. Meşruluktan yana pek de sorun yoktu yakın zamana kadar. Katolik rahibeliğinden uzaklaşarak İslam mistisizmini benimseyen Karen Armstrong un kitabı büyük yankı uyandırmıştı zamanında. Bir de üstüne Edward Said hayatta kendisine model aldığı sayılı insanlardan birinin Hafız olduğunu açıkladı ya, yeniden canlanıverdi Sufizme gösterilen ilgi; mistisizm giderek apolitik, pasif ve alabildiğine romantik bir imge olarak mıhlanıverdi akıllarda. Şimdi Irak tan gelen fotoğraflardaki huşu içinde dilini dağlamış, sakin sakin kameraya bakan yüzler ile bu romantik imge uymuyor birbirine.

 

Hangi tip Müslüman?
Irak ta Sufiler de Şiiler, Hıristiyanlar, Kürtler ya da Yahudiler gibi ezildi, dışlandı senebesene. Tutuklanan önde gelen mutasavvıflardan bazıları, Bağdat ın ünlü Abu Ghurayb hapishanesinde Batılı gazetecilerle arkadaş olmasaydı, işin bu yönü belki de hiç bilinmeyecekti. Ancak gözden kaçan nokta, bu gruplar da tıpkı diğer azınlıklar gibi şimdi iktidar boşluğundan pay kapmak peşinde. Kuzey Irak petrol boru hattı boyunca ABD nin güvenilir bularak konumlandırdığı gruplar arasında başı çekiyorlar mesela. Sufilerin Ortodoks İslam ile aralarının açık olması, El Kaide ile dirsek temasındaki örgütler tarafından defalarca "sapkınlık"la suçlanmaları, hatta dergâhlarının bunlarca yıkılması, genel anlamda mistiklerin "hangi tip Müslümanlardan olmadığını" kanıtlıyor Batılılara.


Ama işte peki hangi tip Müslümanlardan olduklarını bulmaya gelince mesele, hafiften bulanıyor sular. Çünkü Sufiliğin çeşitli suretleri hiç mi hiç benzemiyor birbirine. Sufiliğin bir yorumu bir başka yorumuna niçin nasıl benzemez, bu durumda hepsini kapsayan ortak bir tanım nasıl geliştirilebilir, eğer ortak bir kimlik zor ise o zaman bu konu nasıl analiz edilebilir, anlaşılabilir... Tel tel, ince ince onca soru, uzun iş, en iyisi Türk modeli çözmek bilmeceyi: Kayıtsızlıkla. Önce tasavvuf adına ne varsa topla bir bohçada, yanyana gelmeyecekleri yanyana getir, olsun varsın ne gam, bağla ağzını çıkmasın içindekiler yukarı sivil topluma, sonra bırak bohçayı bir kenarda kurumaya, kayıtsızca.

 

28-09-2003

 

İzlenme : 6734
Geri Dönmek İçin Tıklayın
www.elifsafak.com.tr      :                                                         © 2006 - 2024 www.elifsafak.us