. : Duyurular :  Elif Şafak resmi web sitesi: http://www.elifsafak.com.tr / Elif Şafak’ın twitter adresi: http://twitter.com/Elif_Safak / Facebook: http://www.facebook.com/Elif.Shafak
    Elif Şafak´la yeni kitabı ´Şemspare´yi konuştuk. Şafak, yeni bir romana başlamanın sancıları içinde sorularımızı yanıtladı. ´Bence bir Türk yazarın hiç ama hiç politikayla ilgilenmemek...Devamı >>

  Elif Şafak´ın mart başında çıkan yeni romanı "Aşk" kısa sürede en çok okunanlar arasındaki yerini aldı. Şafak önceki romanlarında olduğu gibi yine toplumsal kuralların, geleneklerin, gö...Devamı >>



Yazılar
Korku

 

Fransa’da geçirilen “Ermeni soykırımını inkarı cezalandıran yasa” pek çok açıdan son derece derin bir hata. Ancak durumu daha da vahimleştirebilecek tek bir şey var: Türkiye’den gelebilecek tepkilerin ibreyi şaşırıp aşırılığa kaçması. İnternette dolaştırılan bir “ulusa çağrı” metni duruyor karşımda. Fransa’ya verip veriştiren, tüm Fransızları aynı kefeye koyup damgalayan, acilen bir “Cezayir soykırımını inkarı cezalandırma yasası” çıkarmayı öneren ve Fransa’yla da Fransızlarla da tüm bağları derhal koparmaya davet eden bir metin bu. Alabildiğine ırkçı bir dille yazılmış, olabildiğince keskin ve zehirli. Metni okuyunca adeta tüm Fransızların elbirliğiyle Türkiye’nin kötülüğünü istediği gibi tuhaf bir yanılsama çıkıyor. Sadece Fransa değil, tüm Batı dünyasının. Böyle bir metin ve bu metnin gerisindeki zihniyet, ulusça bizim en temel korkumuzu ortaya koyuyor aslında: Dışarısı korkusu!

 

Dışarıdan korkarız, böyle öğrendik çocukluktan itibaren. Güvenmeyiz dış dünyaya. Pek hazzetmeyiz yabancılardan. Zenofobiyi (yabancı düşmanlığı) içselleştirdiğimiz için zenofobik olduğumuzu, olabileceğimizi aklımızdan geçirmeden yaşar gideriz. Tüm dünyayı “ırkçı” olmakla suçlayabilir; ama kendi önyargılarımızla yüzleşmekten kaçınırız daima. Ürkeriz pencerenin dışındaki âlemden. Pencereleri külrengi boya ile boyanmış ilkokul sıralarında oturduk ne de olsa. Dünyanın kaç yerinde bulunur ilkokulların sınıf pencerelerini kaba saba renklerle badana boya etmeye kalkan zihniyetler? Dünyanın kaç yerinde ilkokulların pencereleri griye boyanır bakamasın diye çocuklar dışarıya?

 

O boyaların dökülmüş yerlerinden, yama yama deliklerden gökyüzünü gözetledik. Gökyüzünden de korktuk, onu da korkutucu kıldılar. “Attığın her adımı Allah görür, hemen cezalandırır. Daha senin aklından geçtiği an kötü bir düşünce, başkaları bilmese bile Allah’ın melekleri hemen yazar deftere.” derdi babaannem. Kocaman kapanmayan bir göz gibi anlatırdı Yaradan’ı, aşkla değil korkuyla yaklaşılan. Aklımdan kötü bir düşünce geçmesin diye hiçbir şey düşünmemeye çalışırdım. Siz hiç düşünmemeye, donmaya, kıpırdamamaya çalıştıkça, inadına insanın beyni nasıl da hızlanır, fikirler fikirleri nasıl da kovalar bilir misiniz?

 

Hem iç hem dış mihraklardan korktuk senebesene. Az biraz korkmaz olursa içimizden biri, berikiler hemen hatırlattılar ona haddini. Dıştakilerden şüphelendik, kim bilir ne hain, ne meşum insanlar ve devletler ve milletler var orada, dışarısı denilen o ucube diyarda. “Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur, dört yanımız düşmanlarla çevrili, şimdi değilse sonra, bugün değilse yarın göz dikecekler cennet vatana” tehditleriyle yetiştirilmiş, korku ile büyümüş kuşaklarız. Sadece dış değil, bir de iç mihraklardan korktuk. Birisi azıcık farklı düşünse, maazallah bireyselleşse, kulağını büktük derhal. Dışarısı ve Öteki korkusu o kadar derine işlemiş ki duyduğumuz her komplo teorisine balıklama atlıyabiliyor, inanabiliyoruz. Türkiye topraklarında herkesin gözü olduğu korkusu Türkye’deki yabancılara bile şüpheyle bakmamıza sebep olabiliyor. Sadece yabancılara mı? Bu memleketin vatandaşı olan gayrimüslimlere de şüpheyle bakıyoruz aynı korkular uyarınca. Yahudiler, Ermeniler, derken Fransızlar hakkında rahat rahat, koca koca genellemeler yapabiliyoruz. Oysa insan en rahat genellemeleri, en az tanıdıkları hakkında yapar. Cehalet, genelleme yapmayı kolaylaştırır.

 

Bugün Fransız Parlamentosu’ndan çıkan karar vahim bir hatadır. Ama şu bizim “dışarısı korkusu” bu hatanın merhemi olmayacaktır.

 

15.10.2006

 

İzlenme : 4034
Geri Dönmek İçin Tıklayın
www.elifsafak.com.tr      :                                                         © 2006 - 2024 www.elifsafak.us