. : Duyurular :  Elif Şafak resmi web sitesi: http://www.elifsafak.com.tr / Elif Şafak’ın twitter adresi: http://twitter.com/Elif_Safak / Facebook: http://www.facebook.com/Elif.Shafak
    Elif Şafak´la yeni kitabı ´Şemspare´yi konuştuk. Şafak, yeni bir romana başlamanın sancıları içinde sorularımızı yanıtladı. ´Bence bir Türk yazarın hiç ama hiç politikayla ilgilenmemek...Devamı >>

  Elif Şafak´ın mart başında çıkan yeni romanı "Aşk" kısa sürede en çok okunanlar arasındaki yerini aldı. Şafak önceki romanlarında olduğu gibi yine toplumsal kuralların, geleneklerin, gö...Devamı >>



Yazılar
Çiftçi intiharları

Dünyanın en yaşlı toplumlarından Hindistan da nicedir zincirleme intiharlar yaşanmakta. Uluslararası gözlemcilerin ve sivil toplum girişimcilerinin raporlarında verilen sayılar değişmekle beraber sırf geçtiğimiz sene içinde 900 kişinin hayatına kıydığı öne sürülmekte.

Son beş sene içindeki intihar oranı 3000 i bulmuş durumda. Beş senede 3000 çiftçi intihar etmiş Hindistan da. Sessiz, fevri, iz bırakmadan, konuşulmadan, araştırılmadan. Yakın zamanlarda bağımsız bir araştırma grubu verileri yayınlamasaydı belki de dünyanın geri kalanında kimsenin ruhu duymayacaktı. İntihar söz konusu olunca, hele hele böyle kabarık sayılarda, hep NEDEN diye sorulur, sonra sorunun kendisi ya çok ağır ya çok hafif gelir, cevaplar hep ertelenir ya, bu kez farklı, bu kez nedenleri analiz etmek o kadar da güç değil. Görünen köy kılavuz istemiyor. Ne de olsa yapılan araştırmaların çoğu aynı meşum malum sebebe işaret ediyor: Yoksulluk. İntihar eden çiftçilerin ezici çoğunluğu son derece dar gelirli ve bir o kadar da büyük, kapanmayan, kapanmak bir kenara günbegün katlanan borçlara gebe insanlar. Ödeyemedikleri ve asla ödeyemeyeceklerini anladıkları noktada kendi elleriyle kendi hayatlarına son vermeyi seçiyorlar. Öte yandan bu seri ölümlere "çiftçi intiharları" denmesinin tek sebebi faillerinin meslekleri değil. Yöntemler de benzeşiyor. Az gelişmiş toplumlarda vuku bulan intiharlar üzerine yapılan araştırmalar seçilen yöntemlerle yaşanan sorunlar arasında bir bağ olduğuna işaret eder. Örneğin, en incitilmiş, en ezilmiş, en horlanan kadınların çoğu zaman gene benzer şekilde sessiz sedasız gittikleri bilinir bu dünyadan. Batman da sesleri istekleri bedenleri ellerinden alınan kadınların çoğunun kendilerini bir urganla asmayı ya da suya ırmağa göle baraja bırakmayı seçtikleri gibi.

Ben küçükken, hayal gücü cüssesinden büyük her çocuk gibi sürüsüne bereket dizi dizi karabasan gördüğümden ve muhtemelen gece denilen zaman dilimini cümle ev ahalisine zindan ettiğimden, beni yatıştırmanın bir yolunu bulmuştu anneannem. Ne zaman kötü bir rüya görsem, gidip akan suya anlatmamı öğütlerdi. Kendilerini suya bırakan kadınları gördükçe hep bu lafı hatırlarım. Hayat baştan sona kötü bir rüya imişçesine, ölmek değil de aslında sadece bu karabasandan uyanmak istercesine kendilerini ve bazen kendileriyle beraber çocuklarını, bebeklerini suya bırakan, suya anlatan, rüyaları hiç hayra yorulmayan kadınlar...

Hindistan da da keza, yaşanan yaşam ile seçilen ölüm yöntemi arasında kudretli bir bağ var. Hep benzer bir yöntem izliyor çiftçiler kendilerini ortadan kaldırmak icin: böcek ilacı! Uzmanlar kimi ülkelerde silah bulmak ne kadar kolay ise, Hindistan da da böcek ilacı edinmenin o kadar kolay olduğunu söylüyorlar. Zahmetsiz ve ucuz. Her evde her dükkanda her tezgah altında zaten bir çuval böcek ilacı var. Bunları her gün avuç avuç kullanmaya alışkın çiftçiler, bir gün de kendi üzerlerinde deniyorlar. Meseleyi çözmek için böcek ilaçlarına ekstra bir vergi getirerek zam yapmayı öneren kimi sivri zekalar da var şimdiden, kendilerine "yetkili" diyerek demeçler veren. Böcek ilacını vergilendir, fiyatını artır, bu kadar kolay erişemesinler sonlarına, dökülemesinler sapır sapır, dökülemesinler daha henüz sistem onları yeterince sömürememiş, yeterince öğütememişken...

İntiharların arkasındaki esas dinamik tepeden tırnağa sorunlu bir sübvansiyon sistemi, köylüye çiftçiye bilhassa pamuk üreticilerine verilen kısa vadeli borçlar. Tefecilik had safhada Hindistan da, alınan borç katbekat ödenmek durumunda. 1999 ile 2000 arasında yiyecek fiyatları ikiye katlanırken, kırsal bölgelerde temel tahılların tüketiminde %12 oranında azalma var. Özcesi şu: Açlık borçluluk ile düz orantılı. Her geçen gün, her ay çekilen yoksulluk arttıkça ödenmesi gereken borç da katlanıyor. Peki sahi tüketilmeyen tahıllar nereye akıyor? Globalleşme maddesine yeniden bakmakta fayda var zihnimizin lügatinde. Hindistan daki pamuk üreticisinin intihar etmek için kullandığı böcek ilacı Batı dan gelirken, onun yemediği tahıl da dışarı akıyor. Dünyanın geri kalanındaki sağlıklı yaşam endüstrisi, nice "sağlıksız ucuz-emek-ülkesinden olduğu gibi, Hindistan dan besleniyor.

 

29.08.2004

 

İzlenme : 2959
Geri Dönmek İçin Tıklayın
www.elifsafak.com.tr      :                                                         © 2006 - 2024 www.elifsafak.us