. : Duyurular :  Elif Şafak resmi web sitesi: http://www.elifsafak.com.tr / Elif Şafak’ın twitter adresi: http://twitter.com/Elif_Safak / Facebook: http://www.facebook.com/Elif.Shafak
    Elif Şafak´la yeni kitabı ´Şemspare´yi konuştuk. Şafak, yeni bir romana başlamanın sancıları içinde sorularımızı yanıtladı. ´Bence bir Türk yazarın hiç ama hiç politikayla ilgilenmemek...Devamı >>

  Elif Şafak´ın mart başında çıkan yeni romanı "Aşk" kısa sürede en çok okunanlar arasındaki yerini aldı. Şafak önceki romanlarında olduğu gibi yine toplumsal kuralların, geleneklerin, gö...Devamı >>



Yazılar
Pantolon giyen kadınlar

 

YAŞADIĞIMIZ dünya “karşılıklı bağlar, bağlantılar ve bağımlılıklar” dünyasıdır. Hiçbir toplumun, kesimin ya da kişinin dünyanın geri kalanından ayrı duramadığı bir ortamdayız. Artık öyle steril, tamamen kopuk hayat tarzları yok. 11 Eylül sonrası dünyanın temel dinamiği etkileşimlerdir. Hiçbir toplum yalıtılmış değil. Hiçbir toplumsal grup yalıtılmış değil. Artık hepimiz biliyoruz ki Pakistan’daki ya da Afganistan’daki bir insanın mutsuzluğu, Kanada’daki veya Hollanda’daki birinin hayatını etkileyebiliyor.


Global finansal kriz bu idrakımızı daha da derinleştirdi. Dünyanın bir ucunda yaşanan bir ekonomik sıkıntı, bambaşka bir ucundaki hayat standartlarını düşürüyor. Birbirinden çok farklı, hatta uyuşmaz gibi görünen insanların birbirini sürekli etkilediği ve dönüştürdüğü bir dünyadayız.

Sanatın ve edebiyatın zaten bildiği bir şeyi siyaset sosyolojisi ve uluslararası diplomasi şimdi daha iyi görüyor: Hikâyelerimiz sürekli birbirine karışıyor. Çünkü göçlerin, göçmenliklerin, sentezlerin, akışkanlıkların, çokkültürlülüğün ve sürekli hareketliliklerin yüzyılındayız. Ve böyle bir dünyada hiçbirimizin artık dünyanın başka bir ucundaki bir insanın acısına, derdine, hikâyesine kayıtsız kalmak gibi bir lüksü yok.

***

Buna rağmen hâlâ seyirciyiz. Bosna’da yaşanan derin trajediyi televizyon ekranlarından izleyen uygar dünya şimdi de Sudan’da kadınların yaşadıkları zorlukları bir kenardan izlemekle yetiniyor. Biz de Türkiye’de aslında farklı bir şey yapmıyoruz. Kendi gündemimiz o kadar mühim ve acil geliyor ki, güncel hayhuyumuza gömülmüş durumdayız.


Bu arada Sudan’daki hadise çok uzakta bir yerde, bir Afrika ülkesinde yaşanan sıradan bir dramdan ibaret gibi geliyor bize. Yaşananlardan bizlere de bir vicdani sorumluluk düştüğünü görsek bile, kolayı seçiyor, görmezden geliyoruz.


Sudan’da bugün sadece Lübna Hüseyin adında genç bir gazeteci kadın değil, aslında kadınlar ve kadınlık yargılanıyor. Görünüşte Lübna’nın suçu son derece basit: Pantolon giymek ve bu şekilde kamusal alana adım atmaya cesaret etmek. Cezası: Kırbaç. Yüzyıllardır kadınlara hep şüpheyle bakan, kadın bedenini utanılacak bir şey gibi algılayan ve kadınların beynine güvenmeyen zihniyet gene işbaşında. Kendini sırf dünyaya erkek olarak geldiği için insanlığın yarısını teşkil eden kadınlara üstün zanneden zihniyet gene işbaşında.


Halbuki bütün dinlerin tekrar ve tekrar öğrettiği üzere insanın, Adem oğlu Havva kızı insanın başına gelebilecek en kötü yanılgı kibirdir. Kendini başkalarından üstün ve ayrıcalıklı görmek, kalın bir perdedir. Öyle bir iner ki insanın gözüne, görmez olur artık kişi. Körleşir. Ahlak zabıtaları kendilerini daima başkalarından âlâ addeder. Ve bu zandan güç alarak beğenmediklerini yaftalar, damgalar, hırpalar. Bir kadının pantolon giyip giymemesi kendisinden başka kimi ilgilendirir?


Tanıyoruz bu ahlak zabıtalarını aslında. Nereden mi? Kendimizden!

***

Bizler acaba ne kadar farklıyız Sudan’daki ahlak zabıtalarından? Zannettiğimiz kadar medeni miyiz? Aştık mı bu meseleleri? Kadın-erkek eşitliğini sağlamak, siyasi ve ekonomik meseleleri çözmekten çok daha çetrefildir. Sudan’a bakıp da orada “uzak ve dünyadan kopuk bir ülke” görmek kolay. Zor olan aradaki bağlantıları, benzerlikleri görmek. Biz ki toplumca bu kadar uğraşıyoruz birbirimizin kılık kıyafetiyle ve bilhassa kadınların dış görünüşüyle... Kimimiz bunu “modernlik” adına yapıyor, gördüğü her başörtülü kadını bakışlarıyla ve laflarıyla dışlıyor. Kimimiz bunu “din” adına yapıyor. Gördüğü her kısa etekli ya da omzu açık kadını bakışlarıyla ya da laflarıyla yargılıyor. Sudan’da bugün kadınların sorduğu soruyu kendimize de soralım o zaman.


Bir kadının kıyafeti kendisinden başka kimi ilgilendirir?

 

06.08.2009

 

İzlenme : 4171
Geri Dönmek İçin Tıklayın
www.elifsafak.com.tr      :                                                         © 2006 - 2024 www.elifsafak.us