. : Duyurular :  Elif Şafak resmi web sitesi: http://www.elifsafak.com.tr / Elif Şafak’ın twitter adresi: http://twitter.com/Elif_Safak / Facebook: http://www.facebook.com/Elif.Shafak
    Elif Şafak´la yeni kitabı ´Şemspare´yi konuştuk. Şafak, yeni bir romana başlamanın sancıları içinde sorularımızı yanıtladı. ´Bence bir Türk yazarın hiç ama hiç politikayla ilgilenmemek...Devamı >>

  Elif Şafak´ın mart başında çıkan yeni romanı "Aşk" kısa sürede en çok okunanlar arasındaki yerini aldı. Şafak önceki romanlarında olduğu gibi yine toplumsal kuralların, geleneklerin, gö...Devamı >>



Yazılar
Akıllı kadın eşinden dayak yer mi?

 

SENE sonu geliyor ya, tüm dünyada kadının durumunu gösteren raporlar yayınlanıyor. Amerika´da dakikada kaç kadının dayak yediğini yahut tecavüze uğradığını okuyoruz bu raporlarda. Ve hemen ardından Pakistan´da, Brezilya´da ya da Fransa´da. Ve Rusya´da mesela. Böyle ülkeleri ve rakamları peş peşe dizince garip bir soğukluk uyanıyor okuyanda. Sanki kadına yönelik şiddet, son derece evrensel, değişmez, sabitkadem, hatta neredeyse "doğal" bir şey. Fizik kanunu gibi adeta. "Her yerde böyle. Bakın, gelişmiş ülkelerde de böyle, gelişmemişinde de. On sene evvel de böyleydi, elli sene evvel de. Her zaman ve her yerde böyle olmuş. Yapacak fazla bir şey yok ki."

Hiçbirimiz bunları yüksek sesle söylemesek de okuduğumuz raporların uyandırdığı his çoğu zaman böyle. Hani sanki, "Böyle gelmiş böyle gider" izlenimini veriyor kuru rakamlar ve basmakalıp laflar. O yüzden işte, o yüzden, bu meseleyi rakamların ve klişeleşmiş sözlerin ötesine taşımakta fayda var. Madem sene sonu geliyor ve madem her sene bireylerin olduğu gibi toplumların da karneleri var, iyi oldukları konular ve zayıf oldukları konular; öyleyse hep beraber bakmak durumundayız bizim karnemizde kadınlarımızın durumu nedir, nicedir acaba.

*

"Kadına yönelik şiddet" tıpkı bir aysberg gibi. Görünen ucu bile ürkütücü iken bir de görünmeyen koskoca bir tabaka var suyun altında. İstatistiklere kolay kolay yansımayan, kamuoyu araştırmalarıyla anlaşılmayan, konuşulmayan ve dolayısıyla aşılamayan bir karanlık kütle duruyor orada. Ucundan kenarından bu konuda yapılan tüm araştırmalar ise hep aynı şeye işaret ediyor: Kadınlar en yakınlarından dayak yiyorlar. En sevdiklerinden ve en çok güvendiklerinden. Kalplerinin kapısını kime sonuna kadar açıyorlarsa en çok ondan ve oradan yaralanıyorlar. Önce babalarından, derken abilerinden ya da erkek kardeşlerinden, nişanlılarından, evlendikten sonra da kocalarından. Kimi zaman da bile bile kapılıyor kadın bu kör akışa. Nişanlıyken şiddet gören kadın, evlenince düzelir zannediyor. Evlenince dayak yiyen kadın, ilk çocuk doğunca düzelir diye umuyor. İlk çocuktan sonra dayak yiyen kadın, umut etmekten vazgeçip zamana havale ediyor.

Halbuki zaman öyle durduk yerde iyileştirmiyor kimseyi. Gayretsiz şifa vermiyor. Aile içi şiddet görünmez bir gölge gibi takip ediyor senebesene. İşin tuhaf yanı, annesinin dayak yediğini görerek büyüyen erkek çocuklar, ileride kimseye el sürmez, karıncayı bile incitmez sanıyorsunuz ama anlaşılan öyle olmuyor. Şiddet şiddeti, gerginlik gerginliği doğuruyor. 

Akıllı ve özgür bir kadın dayak yer mi peki? İlk bakışta görece eğitimsiz yahut maddi durumu yetersiz bir kadının imkânları daha sınırlı, çalacak kapısı daha az, dolayısıyla dayağa karşı çok daha savunmasız. Ama bu, ayın sadece bir yüzü. Ayın karanlıkta kalan yüzünde ise dayak yiyen "özgür" kadınlar yaşıyor. Akademisyenler, avukatlar, bankacılar, hemşireler, hatta doktorlar... Konuşamadıklarımız. Adını koyamadıklarımız. Görüp de görmezden geldiklerimiz. Halbuki apartmanlarda yaşıyoruz çoğumuz. Komşularımızın evlerinden gelen dayak ve tartışma seslerini duyuyoruz ama ertesi gün hiçbir şey olmamış gibi davranıyoruz. Bir cila çekiyoruz kırıkların üstüne.

Yeni sene, tazelenmek demek. 2010´da kadınlarını incitmeyen bir toplum olabilmek için bugünden ve buradan başlamak gerek bilinçlenmeye, yardımlaşmaya ve yardım almaya. En yakınımızdan, kendimizden başlayarak ancak varabiliriz daha geniş halkalara.

 

24.12.2009

 

İzlenme : 3260
Geri Dönmek İçin Tıklayın
www.elifsafak.com.tr      :                                                         © 2006 - 2024 www.elifsafak.us