Elif Şafak Utrecht´eydi
Umut Edebiyat Vakfı´nın davetlisi olarak Hollanda´ya gelen Elif Şafak , 9-11 Haziran tarihleri arası Utrecht’te sevenleriyle buluştu. Merkez kütüphanede Hollandalı ve Türklerden oluşan kalabalık bir topluluk tarafından dikkatle izlendi. Konuşmalar İngilizce oldu.
Elif Şafak’ın “Bit Palas” kitabı Hollandaca’ya tercüme edildi. Hanneke van der Heijden en Margreet Dorleijn tarafından “Het Luizenpaleis” isimle tercüme edildi. Şafak’ın Hollandacaya tercüme edilen ilk kitabı oldu. Bizleri çok mutlu eden bir olaydı. Büyük gazetelerin çoğu kendisiyle röportaj yaptılar.
Umut Edebiyat Vakfı olarak, iki ayda bir Kargadoor da (Utrecht) bir araya gelen Umut Okuma Grubu, daha önce grup tarafından Türkiye edebiyatından seçilmiş bir romanı, evde okuyup, toplantıda kitap ve kitabın yazarı hakkında konuşuyor. Amacımız kitap okumayı sevenleri bir araya getirip okumuş olduğumuz kitaplar hakkında fikir alışverişi yapmak ve Türkiye edebiyatını daha yakından tanımak. Şimdiye kadar birçok yazar, şairle beraber olduk. Yüz yüze onlarla çok verimli sohbetlerimiz oldu. 9 Haziran Cuma günü okuma akşamında Şafak ın son kitabı “Baba ve Piç”i ele aldık. Kendisi rahatsız olduğu halde bir saat kadar bizimle beraber oldu.
10 yıldır dur durak bilmeden yazan ve üreten Elif Şafak, kendine has bir ekol oluşturdu. Bütün romanlarını İngilizce yazıyor. Diplomat kızı olarak ömrü yurt dışında Amerikan kolejlerinde geçen Şafak, İngilizce konuşurken ve yazarken kendini daha rahat hissediyor. Kitaplarını Türkçe´ye tercümesinde ortaya koyduğu tavır herkesi şaşırtıyor. Özellikle kelime yönünden çok zengin olan Osmanlıca kelimeleri seçmesi birilerini çok şaşırtmış. Zengin kültürünü yok sayıp, her yerde uydurukça Türkçe kullanma savaşı verenler bu duruma çok üzülmüş bulunuyor. Nasıl olur da -bu kadar modern bir yazar, eski dili kullanma noktasında ısrar eder- diyorlar. Kitabını okuduk, fakat hiçbir şey anlayamadık, gittik Osmanlıca sözlük aldık diyenler çoğunlukta….
Kullandığı dil bizi mutlu eden bir yapıda. Tamamen bizim olan tüm kelimeleri kullanmaktan kaçınmıyor. Hem yeni, hem de eski dili beraber kullanıyor. Hiçbir gruba ve kutuba yaslanmadan, her kesimden okuyucuyu bir araya getiriyor. Hiç bir araya gelmeyen kesimler, Elif Şafak’ın imza gününde bir araya gelip bir birilerine selam veriyor.
Ortaya koyduğu imaj, herkesi birleştiren, kendi edebiyat ve dil hazinelerimizi keşfettiren bir vitrindir. Türkiye’nin ve milletin bu yolda gidecek insanlara ihtiyacı var. Geçmişine sahip çıkan, onlar’ın ortaya koyduğu eserlerle övünen ve bu eserleri en ileri seviyede işleyen sanat erbabına çok ihtiyacımız var…. İçinde var olduğumuz coğrafya nedeniyle, hem Doğu’ya hem de Batı’ya kucak açan Türkiye, geçmişine ve bugüne değer vererek en güzel yazarlarını sunacaktır.
Kısa günün sonunda Elif Hanımı tanımak, onunla sohbet etmek çok güzeldi.
Umut Edebiyat vakfına ve başarılı başkanı Vijdan Hanıma çok teşekkür ederiz…
Harun MULLA, Haziran 2006, interturk.nu/tr
|