Banu Güven/ Gazeteci
Hayatın, yani kadınlığımın bir yılı daha geçerken, elimde Elif Şafak ın Siyah Süt ünü buldum. Kadınların var olma meselesine dair can alıcı sorular peşi sıra geldi. Her ne kadar okunduktan sonra unutulması için yazılmış olsa da, öyle olmadı. Birçok kadında olduğunu tahmin ettiğim gibi, benim de içimde dolaşan, ama bastırdığım bazı sesleri çekti çıkardı. Zaman zaman aynı endişeleri paylaştığımızı gördüm, kendi kendime bazen abarttığım endişelerin başkaları tarafından da benzer dozlarda yaşandığına ikna oldum, zırh kuşanmak ihtiyacını hissettiğim zamanları hatırladım, var olmanın türlü hali üzerinde yeniden düşündüm, sayfanın köşesini kıvırdım. Sylvia Plath ın yanında olmak, Zelda Fitzgerald ın elini tutmak da istedim. Siyah Süt le ilgili epey konuşuldu, Elif Şafak la söyleşiler yapıldı. Yani okumayanlar da kitabın neye dair olduğunu biliyorlar. Kadınlarda merak uyandıran bu kitap, erkek okurda ne ölçüde merak uyandırdı acaba? Siyah Süt sadece bir kadın kitabı olmasın, erkekler de okusun, anlasın.
Radikal
14/12/2007
|