. : Duyurular :  Elif Şafak resmi web sitesi: http://www.elifsafak.com.tr / Elif Şafak’ın twitter adresi: http://twitter.com/Elif_Safak / Facebook: http://www.facebook.com/Elif.Shafak
    Elif Şafak´la yeni kitabı ´Şemspare´yi konuştuk. Şafak, yeni bir romana başlamanın sancıları içinde sorularımızı yanıtladı. ´Bence bir Türk yazarın hiç ama hiç politikayla ilgilenmemek...Devamı >>

  Elif Şafak´ın mart başında çıkan yeni romanı "Aşk" kısa sürede en çok okunanlar arasındaki yerini aldı. Şafak önceki romanlarında olduğu gibi yine toplumsal kuralların, geleneklerin, gö...Devamı >>



Değerlendirmeler
ELİF ŞAFAK

 

Son yılların oldukça dikkat çeken genç kadın yazarlarından Elif Şafak, 1971’de Fransa’nın Strasbourg şehrinde doğdu. Anne-baba ayrılmış bir ailenin bölünmüşlüğünde yetişti. Anneanne-babaanne yanında ilkokulu Ankara’da Kubilay İlkokulu’nda, ortaokulu Madrid’de Runnymede College’da okudu.. Hariciyeci annenin mesleği gereği ara ara yurt dışında yaşadı…

Ankara Atatürk Anadolu Lisesi’ni, ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü’nü bitirdi. Aynı okulda yüksek lisans yaptı. 1998’den beri Bilgi Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak görev yapmakta, ABD ve Türkiye’de akademik çalışmalarının yanında roman ağırlıklı yazarlık yolculuğunu da sürdürmektedir..

Tarih içinde kendi kimliğini arayan, anlamlandıran ve bu arayışta bir anlamda sınırda yaşayan insanları, kendine özgü bir roman diliyle anlatan Elif Şafak’ın ilk eseri bir hikaye kitabı; Kem Gözlere Anadolu ismini taşıyan bu kitap 1994 yılında basılmış…

Bir söyleşisinde; “tarih kitaplarının küçük gördüğü, yabancı olarak kabul edilen insanları anlatmayı önemsiyorum” dediği romanlarının ilki Pinhan, 1997’de yayınlandı ve ertesi yıl Mevlana Büyük Ödülü’nü kazandı.

İçe dönük yalnız, kardeşsiz ve arkadaşsız bir çocukluk geçirdiğini belirten Elif Şafak; hayali arkadaşlar yarattığını, kendi kendine oluşturduğu bu kurguların, yazıyla ilişkisini geliştirdiğini söyler. Küçük yaşta günlük tutmaya başladığını, parçalanmış aile ortamında parçalı kimliklerle yaşadığını ifade ederken yaşamı boyunca babasız kaldığını, boşluk hissiyle dolu, kurulmayan baba-kız ilişkisindeki kopukluğun getirdiği bu iletişimsizliğin eserlerine ve özellikle de Bit Palas adlı romanına yansıdığını belirtiyor…

“Başlangıçta yazı vardı benim hayatımda. Başlangıcın kayıplarını azaltabilmemi de, peşim sıra sürükleyişimi de yazıya borçluyum. Yazarlık idealinden ziyade yazının biteviliğine tutkunum. Ne sonlarla avunmak, ne başlangıçları unutmak!..” diyen Elif Şafak’ın Şehrin Aynaları ismini taşıyan ikinci romanı da tarihsel dokuya sahip… Engizisyon döneminde, İspanya’da başlayıp ‘Aynalar Şehri’ İstanbul’da süren bir hikaye üzerine kurulu romanda tarihsel fantezi arayışını sürdüren yazar, geçmişle gelecek arasında köprü kuruyor ve kahramanlarını yine İstanbul’da buluşturuyor.

“Gözün, kendisinin hiç de masum olmadığını” söyleyen Elif Şafak, “görmeye ve görülmeye dair bir roman” olarak tanımladığı eserinde 1999 İstanbul’undan 1880’lerin Pera’sı arasında bir köprü kurduğunu, modernleşme tartışmalarının odak noktasında kadın ve kadın bedeni olduğu vurgusundan hareket ettiğini belirtiyor.

Bit Palas’ı “içimizdeki pisliğin romanı” olarak niteleyen Elif Şafak, romanında bir yandan kader kavramını sorgularken bir yandan da okura ve kendisine davetiye çıkararak bir yolculuğa davet ediyor…

Kullandığı dil yönünden oldukça ilgi çeken Elif Şafak, anadilini yedinden keşfetme yolculuğunda sözcüklerle girdiği yakın ilişki, dinler tarihi ve sufizm üzerine yoğunlaştırdığı eğitiminin de katkısıyla kendi metaforlarını üreten bir yazar olarak ilgi çekici değerlendirilmekte…

“Yazıyordum; çünkü muhtemelen uydurduklarım çok daha yaşanılası idi yaşadıklarımdan. Kıyısız bir denizde pusulasız yüzüyordum; yaşıtsız, kardeşsiz ve babasız.. Ait değil, emanet olduğumun farkındaydım..” derken bu boşluk duygusunu vurguluyor.

Üçüncü romanı Mahrem, İstanbul’da yaşayan şişman bir kadının hikayesi üzerine kurulu. İnsanların gözlerini sürekli olarak üzerinde hisseden ve seyirlik malzeme olmaktan rahatsızlık duyan şişman kadın, roman boyunca evinden dışarı çıkmak istemeyen bir psikolojinin simgesidir.

Hikaye ve romanlarında her biri bir anlam yumağı cümlelerle örülü bir dil kullanan Elif Şafak’ın Bit Palas kitabının arka kapağında yer alan slogan cümle; “Bir kadar küçük bir fikir geldi aklıma…”dan hareketle, hiçbirimizin hayatının, ötekinin hayatından yalıtılmış olmadığı gerçeğini değerlendirmeye çalıştığını söyler.

Kurduğu gizemli dünyasında okuyucuya; eserinde görünenin, görünmeyen yüzünü arama cesareti veren otuzdan fazla tipleme ve karakter eşliğinde İstanbul’un bir orta sınıf semtindeki “Bit Palas’ta insanlar kaderleriyle iç içe yaşarken aslında kendi hikayelerimizin iç içe geçmişliğini hatırlatmak” istediğini ve “her türlü sınırı ortadan kaldırarak aklın boşluğunu önemseyip ve saçmalığın bilgeliği ile doldurmak tercihini ortaya koymakla okurlarına bir demet hüzün..” sunduğunu ilave ediyor.

 

 

 

 

Edebiyatımızın Kadın Kalemleri, Nesrin Tağızade Karaca, Vadi Yayınları, Ankara, 1. Basım, Mart 2006, s. 98-100.

 

 

İzlenme : 14694
Geri Dönmek İçin Tıklayın
www.elifsafak.com.tr      :                                                         © 2006 - 2024 www.elifsafak.us