Yeni kitabı ´İskender´in hem kapağının hem de içeriğinin çalıntı olduğu iddiaları için, yazar Elif Şafak, "Bazen umursamıyor bazen de ´Bu kadar mı kolay uluorta konuşmak?´ diye düşünüyorum" dedi.
Her hafta sonu TRT Haber´de ekrana gelen ´Haber Tadında´ programına konuk olan Elif Şafak son kitabı ´İskender´le ilgili sunucu İnci Ertuğrul´un sorularını yanıtladı. Normal şartlarda eleştirilere cevap vermeyi sevmediğini dile getiren Elif Şafak, "Bu tür polemiklerden ve kavgalı üsluplardan insanların sıkıldığını düşünüyorum. Söylenenleri bazen umursamıyorum, ama bazen öyle bir noktaya geliyor ki, ´Bu kadar mı kolay Türkiye´de emeği karalamak, hiçe saymak, uluorta konuşmak?´ diye düşünüyorum. İnsanın bazen burasına geldiği noktalar oluyor" diye konuştu.
ŞANSLI BİRİYİM
İnci Ertuğrul´un "Tanıtım kısmı sizce kitabın önüne mi geçti?" şeklindeki sorusuna ise Elif Şafak, şu yanıtı verdi: "Hayır, ben böyle bir kapak seçiminin kitabın önüne geçeceğini hiç düşünmedim. Tam tersine kitapla, organik bir bağı olan bir kapak bu... Biraz da kalıpları kırmanın resmi bu. Kendini bir başka insanın yerine koyabilmenin, empati kurabilmenin bir başka yolu." Eşi Eyüp Can´ın kitap yazarken kendisine çok destek olduğunu söyleyen Şafak, "Eyüp beni kuşatmaya, kapatmaya kalkmaz. Bu anlamda kendimi şanslı hissediyorum" dedi.
TÜRK EDEBİYATÇISIYIM
Elif Şafak, kitabı önce İngilizce yazıp sonra da Türkçe´ye çevirmesinin nedenini "İki dil arasında gidip gelmek hoşuma gidiyor. Halide Edip Adıvar da ´Sinekli Bakkal´ı İngilizce kaleme aldı. Benim yaptığım tabii ki Türk edebiyatı..." diye açıkladı.
09.08.2011
Sabah
***
ELİF ŞAFAK’TAN ELEŞTİRİLERE CEVAP!..
Yeni kitabı ‘İskender’ ile ilgili yapılan eleştirilere ‘İnci Ertuğrul ile Haber Tadında’ programında cevap veren ünlü yazar Elif Şafak, çarpıcı açıklamalarda bulundu!..
“Kitabın Kapağı Kalıpları Kırmanın Resmi…”
“Bazen umursamıyorum ama bazen öyle bir noktaya geliyor ki bu kadar mı basit Türkiye’de emeği karalamak, hiçe saymak, bu kadar mı kolay uluorta konuşmak. İnsanın bazen burasına geldiği noktalar oluyor.”
“Eyüp Can da beni destekler. Özgürlüğümü de çok destekler. Böyle kuşatmaya, kapatmaya kalkmaz. Zaten bir kadın sanatçı için en zoru o. Eşinden gelen baskıyla üretemezsin. Bu anlamda kendimi şanslı addediyorum.”
“Halide Edip Adıvar iki dilde roman yazıyordu. Sinekli Bakkal’ı İngilizce kaleme aldı. Benim yaptığım edebiyat tabii ki Türk edebiyatı.”
Her haftasonu TRT Haber ekranlarına gelen ve izleyicilerin ilgi odağı olan Haber Tadında programına konuk olan Şafak, programda İnci Ertuğrul’un son kitabı İskender ile ilgili sorularını yanıtlandırdı.
Normal şartlarda eleştirilere cevap vermeyi ve polemiklere girmeyi sevmediğini dile getiren Elif Şafak şunları söyledi:
“Bu tür polemiklerden, tartışmacı ve kavgalı üsluplardan insanların sıkıldığını düşünüyorum. Ama konuyu hiçbir şekilde şahsileştirmeden sadece Türkiye’de yazar olmak ne demek, genç yazarlara, yazar olmak isteyenlere ve bana bu konuda soru yöneltenlere cevap olarak yazdım. İnsan tabii şunu bekliyor. Bir başka yazarın daha iyi anlayacağını düşünüyorsunuz. Bir kitaba ne kadar emek verildiğini. Bir 450 sayfanın ne kadar çabayla, emekle, gece gündüz didinerek nasıl ortaya çıktığını en iyi gene bir başka yazar bilir zannediyorsunuz. Ama her zaman böyle olmayabiliyor. Bizde yazarlar birbirlerinin aleyhine çok konuşuyor. Çünkü o kadar çok laf çıkıyor ki, son bir hafta içerisinde İskender için size duyduklarımı söyleyeyim. İşte kitabın yanında promosyon veriyorlarmış, o yüzden kitap satılıyormuş. Ben söyleşi yapanlara hediyeler veriyormuşum. İşte kapak şöyle çalıntıymış, içerik böyle çalıntıymış. Bir duyuyorsunuz, iki duyuyorsunuz. Bazen umursamıyorum ama bazen öyle bir noktaya geliyor ki bu kadar mı basit Türkiye’de emeği karalamak, hiçe saymak, bu kadar mı kolay uluorta konuşmak. İnsanın bazen burasına geldiği noktalar oluyor.”
Elik Şafak, İnci Ertuğrul’un “Tanıtım kısmı sizce kitabın önüne mi geçti” şeklindeki sorusuna ise şu yanıtı verdi:
“Hayır ben böyle bir kapak seçmemizin kitabın önüne geçeceğini hiç düşünmedim. Tam tersine kitapla organik bir bağı olan bir kapak bu. Biraz da kalıpları kırmanın resmi bu. Kendini bir başka insanın yerine koyabilmenin, empati kurabilmenin bir başka yolu.”
Elif Şafak, kitabını neden Londra’da yazdığıyla ilgili bir soruyu şöyle cevaplandırdı:
“Bu yaşadığım en büyük çelişkilerden biri… Elimden geldiğince dengelemeye çalışıyorum. Eyüp Can’ın bunda rolü var. Bu tek başına verilebilecek bir karar değil, tek başına taşınabilecek bir durum da değil. İki tarafın da bunda hemfikir olması gerekiyor. Bu anlamda Eyüp Can da beni destekler. Özgürlüğümü de çok destekler. Böyle kuşatmaya, kapatmaya kalkmaz. Zaten bir kadın sanatçı için en zoru o. Eşinden gelen baskıyla üretemezsin. Bu anlamda kendimi şanslı addediyorum.”
Elif Şafak, kitabı önce İngilizce yazıp ardından Türkçeye çevrilmesiyle ilgili eleştirilerle ilgili de şöyle konuştu:
“Milyonlarca insan bugün dünyada birden fazla dillerde rüya görüyor. Biraz farklı açıdan bakabilirsek ve dünya edebiyatında bunlar konuşulan şeyler. Birçok insan da bunu vurguluyor. Artık dil üzerinden tanımlanmıyor. Türkçeye olan aşkım, sevgim, muhabbetim bambaşka. Birinin öbürünün yerini alması mümkün değil. Yaklaşık ben dokuz yıldır her iki dilde de kitap yazıyorum. O diller arası geliş gidişleri sevdiğim için kitap Türkçeye çevrildikten sonra alıp yeniden yazıyorum. Yeniden şekillendiriyorum. Yani iki kat emek sarf ediyorum. Bunu yapmamın tek bir nedeni var, sevmek. Biz bunu yadırgıyoruz. Çok yeni bir şeymiş gibi. Bu yeni bir şey değil. Osmanlı’nın son döneminde yazarlar, şairler görüyoruz ki üç dilde yazıyorlar. Bu mümkün hatta son derece olağan. Hatta Halide Edip Adıvar iki dilde roman yazıyordu. Sinekli Bakkal’ı İngilizce kaleme aldı. Benim yaptığım edebiyat tabii ki Türk edebiyatı.”
derinmedya
|