. : Duyurular :  Elif Şafak resmi web sitesi: http://www.elifsafak.com.tr / Elif Şafak’ın twitter adresi: http://twitter.com/Elif_Safak / Facebook: http://www.facebook.com/Elif.Shafak
    Elif Şafak´la yeni kitabı ´Şemspare´yi konuştuk. Şafak, yeni bir romana başlamanın sancıları içinde sorularımızı yanıtladı. ´Bence bir Türk yazarın hiç ama hiç politikayla ilgilenmemek...Devamı >>

  Elif Şafak´ın mart başında çıkan yeni romanı "Aşk" kısa sürede en çok okunanlar arasındaki yerini aldı. Şafak önceki romanlarında olduğu gibi yine toplumsal kuralların, geleneklerin, gö...Devamı >>



Haberler
Elif Şafak Bahçeşehir’de ‘Aşk’ı konuştu

 

Yazar Elif Şafak, son romanı ‘Aşk’ı Bahçeşehir Üniversitesi Fazıl Say Konferans Salonu’nda 6 Mayıs Çarşamba günü düzenlenen panelde anlattı. Panelin açılış konuşmasını ve moderatörlüğünü Bahçeşehir Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi’nden Doç. Dr. Kaan Harun Ökten yaptı. Ökten, açılış konuşmasında Elif Şafak hakkında katılımcılara bilgi verdi.

Daha sonra sözü alan Elif Şafak, ‘Aşk’ı nasıl yazdığını, “Ben aslında aşktan yola çıktım. Aşkı anlamaya çalışan ve anlatan bir roman yazmak istedim. Ama hem dünyevi hem ilahi boyutlarıyla, hem dününe bakan hem bugününe bakan bir roman yazmak istedim. Belki hem Batı’yı hem Doğu’yu içine alan, farklı gibi duran unsurları buluşturan bir bağ olarak aldım aşkı ve yola çıkış noktam da bu oldu” sözleriyle anlattı. Şafak, romanının yazılış sürecini ve bu süreçteki bakış açısını ise; “Romanı yazarken bulabildiğim tüm Türkçe, İngilizce ve kısmen İspanyolca kaynakları okudum. Uzun süre okuyorum, o benim içimde birikiyor. Ama ne olursa olsun, o kitapta benim algıladığım kadarıyla Mevlana var, benim algıladığım kadarıyla Şems var. Herkes anlayabildiği kadarıyla anlıyor ve anlatıyor. Hiçbir zaman ‘esas Mevlana budur, esas Mevlevilik budur’ demek istemem. Bu bir roman, bir kurgu, bu benim hayal gücüm” cümleleriyle ifade etti.

 

“Bu kitapta kalbimi açtım”

Yazar, son romanında neden tasavvufa yöneldiğini ise “Bir yerden bakarsanız belki bu roman senelerce benim içimde pişiyordu diyebilirim. Benim tasavvufa olan ilgim bundan 14-15 sene önce başladı. Beni takip eden okurlar bilirler, her romanımda aslında bir unsur olarak, alt akıntı olarak tasavvuf vardı. Ama bu sefer belki su üstüne çıktı, belki bu anlamda kalbimi açtım. Bir anlamda belki benim içimde birikiyordu ama fiilen masa başına oturup yazmam bir sene sürdü” sözleriyle anlattı.

Elif Şafak, ‘kitabın önemli sacayaklarından birisi” olarak betimlediği Şems ve Mevlana arasında yaşananların, çok derin ruhani bir bağ olduğunu, orada çok ciddi ve derin manevi dostluk ile yoldaşlık yaşandığını düşündüğünü de sözlerine ekledi.

Şafak, önce İngilizce yazılan ardından Kadir Yiğit Us tarafından Türkçeleştirilen romanın İngilizce yazılmış olmasının eleştirisinin yapılması ile ilgili olarak da “Çeviriyi aldıktan sonra resmen oturdum yeniden yazdım. Bir anlamda bu kitap iki kez yazıldı. Okurların okudukları bu anlamda çeviri bir metin ama birebir çeviri bir metin değil. Ben diller arası yolculuk yapmayı çok heyecan verici buluyorum. Yazar için çok ufuk açıcı bir şey bu ama kolay bir şey de değil. Çünkü hiçbir zaman kendi anadilinizde olduğunuz kadar rahat olamıyorsunuz” ifadelerini kullandı.

 

“Her yazar okunmak ister”

Edebiyat eserlerinin reklamlarının yapılmasını nasıl karşıladığı sorusuna ise Şafak; “Bence bir de şu açıdan bakmak gerek; niye reklam yapılmasın? Film, dizi, albüm hatta sanatın hiçbir dalında bu yadırganmıyor ama edebiyatta yadırganıyor. Hep yakınılır ‘Okuma oranı az’ diye. Her yazar okunmak ister. ‘Ben yazayım da isteyen okur istemeyen okumaz’ diye bir anlayışı olmaz yazarın. Çok fazla insan bu konuda emek harcıyor. Mesela emeği en az görünenler, çevirmenler, çok az para kazanıyorlar. Nihayetinde bu da bir ürün ve ben bundan da para kazanılmalı diye düşünüyorum” sözleriyle yanıt verdi.

Yazar, Türkçe’nin korunmasıyla ilgili olarak son zamanlarda genç kuşakta bir açılım gördüğünü, daha fazla Osmanlıca sözlük alındığını ve kelimelerin yaşamaya devam ettiğini söyledi. Şafak, sözlerine şöyle devam etti: “Biz sadece adalaşmışız. Biraz kümeleşmişiz. Merak duygumuzu yitirdik. Bir kelime, bir kesime geçiyor kalıyor. Kelimler yaşıyor. Bunlar için ne yapabiliriz? Bu kelimelerle ilgili olarak zamanda-mekanda süreklilik sağlayabiliriz. Biz kelimeleri daralttıkça hayal gücümüzü daralttık. ‘Tesadüf’ kelimesi de yaşasın ‘rastlantı’ da yaşasın. Biz yeri geldiğinde dilediğimizi kullanalım.”

Katılımcıların sorularının ardından sona eren panelin çıkışında Elif Şafak, Bahçeşehir Üniversitesi Öğrenci Merkezi’nde kitaplarını imzaladı. Yalnızca ‘Aşk’a değil, yazarın diğer kitaplarına da olan ilgi Öğrenci Merkezi’nde uzun kuyruklar oluşmasına yol açtı.

 

Bürde Özçakır

 

Bahçeşehir Haber, Yıl: 4, Sayı: 27, 11-24 Mayıs 2009

 

 

Söyleşi

 

 

 

İzlenme : 2939
Geri Dönmek İçin Tıklayın
www.elifsafak.com.tr      :                                                         © 2006 - 2024 www.elifsafak.us