Benim için yılbaşı kutlamaları asla yakalayamadığım, arkasından bakakaldığım bir tren gibi. Ben her sene yeni yıla birkaç gün gecikmeli giriyorum galiba. Elimde mazaret raporum: Takvimlere ayak uydurma zorluğu ve sosyal tutukluk. Önceki senelerde hemen her yılbaşı başka başka şehirlere denk gelmiş. Anladım ki benim için el hak, İstanbul gibisi yok. Yeni yıla nerede girerseniz girin, yanınızda onlarsız olamayacağınız insanlar varsa, dostlarınız ve en önemlisi aşk varsa her şey anlamlı, yoksa kuru gürültü ve bir atımlık hayalden başka bir şey değil yeni yıl kutlamaları.
Hürriyet Gazetesi, 23 Aralık 2005
|