Davadan önceki son söyleşiyi ve bebeğiyle birlikte çekilmiş ilk görüntüleri Milliyet e veren Elif Şafak ile annelik heyecanını ve yarın görülecek davayı konuştuk.

Şehrazat biraz erken geldi sanırım...
Evet. 22 sinde bekliyorduk, 16 sında geldi.

Kucağınıza aldığınızda hissettiğiniz şey neye benziyordu?
Şimdiye kadar benim için üretmek , yazmak demekti. Ortaya bir güzellik çıkarmak da, kitap yazmak... İlk defa başka türlü de bir yaşam yaratılabileceğini gördüm. Roman yazmak bir yanıyla Tanrı ile yarışmak demek, daha egoistçe, oysa bebeğin kendisi tanrısal bir yanıyla egonun aşılması. İlk gördüğümde onu hayret ve hayranlıkla seyrettim.

İsmine nasıl karar verdiniz?
Aslında bebeği görmeden ona isim koyma fikri bize doğru gelmedi. İnsanlarla isimlerin buluştuğu gibi bir hissim vardır benim. Onu görünce, bu Şehrazat dedik...

İkinci ismi olan Zelda...
Zelda anestezi sırasındaki saçmalamalarım üzerine kurulu. Ayılırken anestezi uzmanına Fitzgerald ın "Muhteşem Gatsby"sini anlatmışım. Böyle olunca kızımıza yazarın eşinin ismini de verdik.

Yazdıklarımı yaşıyorum

"Baba ve Piç", bu yıl 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nde çıktı. Karakterleri kadın ağırlıklıydı. Kitap çıktıktan 7 ay sonra ilk çocuğunuzu dünyaya getirdiniz. Aslında yarınki duruşmayı saymazsak kitabın serüveninde hep bir kadın olma durumu vardı...
Kitaba başlarken, kadınların ağırlıklı olduğu bir roman yazma fikriyle yola çıkmıştım. Hikâyeyi hem Ermeni hem de Türk kadınların gözünden, yüreğinden anlattım. Benim için önemli olan kadınların kuşaktan kuşağa aktardıkları birikimi takip etmekti. Yazarken kendimi gözlemci gibi hissettim. Hamilelik ve anne olma durumları, bana bir anlamda "gözlemci değilsin, bu sürecin, kültürün parçasısın" dedi. İnsanlar yaşadıklarını yazıyorlar, ben biraz yazdıklarımı yaşamaya başladım.

Kitap çıktıktan 3 ay sonra hakkınızda "Türklüğü aşağılama" iddiasıyla soruşturma başlatıldı. Zamanlama konusunda ne düşünüyorsunuz?
Tesadüfi değil. Kitapla ilgili olumlu tepkilere karşı bir tepki gibi.

"Türklüğü aşağılamak" sözünden ne anlıyorsunuz?
Aşağılamaktan neyi kastediyorlar, çözebilmiş değilim. 301. maddenin en büyük sorunu belirsizliği. Art niyetli yaklaşıyorsanız, her söz Türklüğü aşağılamaya girebilir. 301. madde bu şekilde yorumlanacaksa bu ülkede ne roman yazılabilir ne film yapılabilir.

Duruşmaya gitmeniz konusunda doktorunuz ne düşünüyor?
Gitmemden yana değil. Sezaryenle doğum yaptığım için dışarı dahi çıkmamı istemiyor. Fakat ben bu davayı Elif Şafak davası olarak görmüyorum. Yazar tarafım git diyor, anne tarafım gitme!

Duruşmayı erteleme talebinde bulunmamış mıydınız?
Avukatım erteletmek istedi, mahkeme kabul etmedi.

Yayımcınızın siyasilere yazdığı bu tip davalar yüzünden "uluslararası planda kitap yargılayan ülke durumuna düştüğümüze dikkat çeken" bir mektup vardı. Ona cevap geldi mi?
Farklı kesimlerden olumlu destekler aldık. Bazı bakanlardan da destek mesajları geldi.

Türkiye de dava, düşünce özgürlüğü üzerinden konuşulurken, dünya basını bunu "Türkler AB ye girmek istiyor mu gerçekten?" sorusu ekseninde tartıştı. Ve davanın kitaba değil de "Avrupalı olma fikrine" karşı çıktığı noktasına geldik...
Esas hedefin haklarında dava açılan yazarlar olduğunu düşünmüyorum. Amaç AB sürecini baltalamak; biz sadece kullanılıyoruz. Batı basını karşısında sürekli, davayı açanların, Türkiye nin genelini temsil etmediğini, bu ülkede demokratik seslerin var olduğunu anlatmaya çalışıyorum. Bu tip davalar Türkiye yi hırpalıyor. İçeride tansiyonu artırıyor, dışarıda ise Türkiye yi roman karakterlerini yargılayan ülke durumuna düşürüyor.

Büyük Hukukçular Birliği, yarınki duruşma için çağrı yaptı. Siz de karşıt görüştekilere çağrıda bulundunuz. Orada olacaklar mı?
Öyle bir örgütlenme var. Birçok insan gelip bana destek vermek istediğini belirtiyor. Zaten bu yüzden daha fazla sorumluluk hissediyorum.

TÜSİAD ın uyarısını nasıl değerlendiriyorsunuz?
TÜSİAD, vurguladığım gibi bu meselenin bir özgürlükler meselesi olduğunu, bu yüzden de siyasetçilerin bir an önce 301 i kökten çözmeleri gerektiğini açıklamış. İş dünyasının bu şekilde yaklaşımı Türkiye de demokrasinin olgunlaşmasının bir başka açıdan göstergesi.

Şafak davası yarın başlıyor

Elif Şafak, "Baba ve Piç" isimli son romanında "Türklüğü alenen aşağılamak" suçundan TCK nın 301. maddesine göre yarın Beyoğlu Adliyesi nde hâkim karşısına çıkacak.
İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi, Büyük Hukukçular Birliği Başkanı avukat Kemal Kerinçsiz in suç duyurusu üzerine, yazar Elif Sağlık (Şafak), yayımcı Hüseyin Semih Sökmen ile çevirmen Aslı Biçen hakkındaki "Basın yoluyla Türklüğü aşağılama" yönünden Beyoğlu Cumhuriyet Savcılığı nca verilen "kovuşturmaya yer olmadığına" ilişkin kararı 4 Temmuz da kaldırmıştı. Elif Şafak hakkında açılan davanın ilk duruşması yarın 10.30 da görülecek.
Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Ahmet Abakay, "Elif Şafak ın duruşmasının kendini hukukun üstünde gören birtakım şovmenlerin saldırgan eylemlerine sahne olacağı anlaşılmaktadır. Yetkililerin duruşma güvenliği için önlem almasını talep ediyoruz" dedi.

AB yakın takipte
Elif Şafak davası Avrupa Parlamentosu nun (AP) yakın takibinde. Brüksel in yakından takip edeceği duruşmaya Avrupa Birliği (AB) Türkiye Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk de katılacak. Lagendijk, mahkemenin, Şafak aleyhindeki başvuruyu reddedeceğini umduğunu söyledi.

Milliyet, 20 Eylül 2006