Beş kişilik bir edebiyat oyunu
25/06/2004
Bülent Erkmen in davetiyle bir araya gelen Murathan Mungan, Faruk Ulay, Elif Şafak, Celil Oker ve Pınar Kür bir roman yazdılar. Beşpeşe , herkesin bir bölüm yazıp kalemi diğerine devrettiği, yazana da okuyana da keyif vaadeden bir oyun gibi
Elif Şafak: Zehra ya öfke kattım Edebiyatı kişisel bir yaratım süreci olarak yaşamaya çok alışığız, bu kez ilk defa ben vurgusuyla değil de biz olarak da bir şeyler yapabilir miyiz onu gördüm. Bir grupsun, biz duygusu var ama o bizin içinde herkes kendi sesiyle ben olarak var. Hem farklılığın hem bir çoğulluğun olması beni cezbetti. Metni ele aldığımda kimsenin benim gibi yazmasını tabii beklemiyordum, ama kadın karakterin giderek edilgenleştirilmiş olduğunu gördüm. Öyle bir noktada bırakılmıştı ki düğüm oydu, bir şekilde etrafındaki farklı erkek karakterleri arasında bir seçim yapması gerekiyordu. Ama bu ona dair ber şey değil, hangi tarafa meylederse meyletsin bu onu yine de edilgenleştiren bir şey. Ben bundan hoşnut olmadım ve iki şey yapmaya çalıştım. Birincisi üslup itibariyle, ikincisi içerik itibariyle bir feminist çıkış var; çok bilinçli bir tercih bu. Şunu da görmek lazım, Murathan Mungan başladığı noktada (ben çok sevdim onu) görece serbestti, istediği yere akıtabilirdi. Faruk Ulay da yeni karakterler ekleyebilir veya karakterleri derinleştirebilirdi. Böyle bir hikâyeyi üçüncü noktada devraldığında doğrudan kurguya dair bir düğüm atılması gerektiğini hissettim ve Bülent Erkmen in de tespit ettiği gibi biraz da bozmak istedim kurulu taşları. Zehra ya ben iki şey kattığıma inanıyorum. Birincisi ona öfke kattım, ikincisi bir geçmiş verdim. Babasıyla, annesiyle ilişkilerini sorguladım, ama kendi içine bakmasını da sağladım. Bir sonraki adımda hangi erkekle birlikte olacağını sorgulaması yerine biraz ben kimim, nasıl bir insanım, hayatımda kimi hatalar var ve bu hatalar nasıl bir süreklilik arzediyor gibi belki o dönemde benim de kendi kendime sorduğum sorular sordurdum. Kendi içsel yolculuğumla da denk düştü Zehra nın sorduğu sorular; onun için çok keyif aldım.
Teklife ilk tepkiniz ne oldu?
Kendi kısmımı devraldığımda epeydir Amerika daydım. Kitap benim için bir anlamda İstanbul la bir köprü oldu ve elime aldığım andan itibaren de hikayeyi çok sevdim. Elif Şafak
http://www.radikal.com.tr/ek_haber.php?ek=ktp&haberno=2859
|