Bilge, olgun, şairane, aşk ve muhabbet dolu bir şehir İstanbul
İstanbul’un cinsiyeti kadın, burcu akrep, rengi eflatun. Ama sokakları erkek! Kamusal alanlar, sokaklar ve kaldırımlar ağırlıklı olarak erkeklere ait. Bu şehirde yürümek, bir yerden bir yere yetişmek, kısacası var olmak, bitmeyen bir mücadele. Ama aynı zamanda sonsuz bir ilham ve güzellik kaynağı İstanbul. İki temel ayırım var İstanbul’da. Burada doğanlar ve buraya sonradan gelenler. Ben bu şehre sonradan gelenlerdenim. Burada yaşamayı tercih edenlerdenim. Çünkü çok aşığım bu şehre… Burayı zorlaştıran İstanbul değil, İstanbullular. Bu şehirde insanlar birbirlerinin hakkında habire negatif konuşuyor, hiç tanımadıkları kişiler hakkında ileri geri bir sürü laf ediyor. Tepemizde bir yerde bir enerji kümesi olarak birikiyor bütün o olumsuz laflar. Sonra bize geri dönüyor. Ama bir yandan da son derece bilge, olgun, şairane, aşk ve muhabbet dolu bir şehir İstanbul. Ben işte bu ikinci İstanbul’u yaşamaya, orada kalmaya gayret ediyorum. İstanbul’un en muazzam özelliği, kendi kendini yenileyebilme gücüdür. Düşer, dizleri kanar ama bir de bakmışsınız kalkmış, doğrulmuş, tazelenmiş, güzelleşmiş. Ben bu şehrin dinamizmine, devingenliğine, direncine hayranım. Ve biz kadınlar için bundan daha önemli bir şiar olabilir mi? Yerinde saymadan, bir çıkmaz sokakta takılı kalmadan, habire değişmek ve kendini yenilemek!
İstanbul Life, Mart 2009
|