Edebiyat dünyasının sansasyonel isimlerinden Elif Şafak, aynı zamanda 2 çocuklu bir anne. Yazar kimliği ile tanıdığımız Şafak’ın nasıl bir anne olduğunu da merak ettik. O da tüm samimiyeti ile sorularımızı yanıtladı. İşte, Elif Şafak’ın en özel odası, anneliği…

26.04.2011

Annelik yazılarınıza yansıdı mı? Etkilerini nasıl hissediyorsunuz?

Elbette, yansımaz olur mu? Annelik ile yazarlık bazen muazzam uyum içinde gidiyor, bazen de iki koldan zorluyor beni. Ama şüphesiz ki, çok şey öğreniyorum. İnsanın hem zihni hem kalbi zenginleşiyor.

İlk kez kaç yaşında anne oldunuz? Şimdi düşününce sizce bu erken ya da geç bir yaş mıydı?

Ben Türkiye standartlarına göre evde kalmış da evlenmiş sayılırım. Otuz beş yaşında anne oldum, ikinci çocuğumu ise 37 yaşımda dünyaya getirdim. Bugün tüm dünyada annelik yaşı daha yukarıya çekiliyor. Kırkından sonra anne olan çok arkadaşım var.

Lohusalık döneminizi nasıl geçirdiniz?

İlk lohusalık zor geçti. Hatta bunları kendimle bolca dalga geçerek Siyah Süt kitabımda da anlattım.

İleride bir çocuk daha dünyaya getirmeyi düşünüyor musunuz?

Kısmetse, evlat edinmek istiyorum. Bunu yapabilecek o kadar çok aile var ki! Bunca çocuk var dünyada sevgimize, ilgimize ihtiyaç duyan ve bu kadar aile var evlat edinebilecek durumda olan.

Çocuklarınız arasında kıskançlık duygusu var mı? Varsa nasıl dengelemeye çalışıyorsunuz?

Kıskançlık olmaz mı, var tabi. Elimden geldiği kadar dengelemeye çalışıyorum. Ama oluyor zaman zaman.

Peki, evhamlı bir anne misiniz?

Her anne evhamlıdır.

Edebiyat dünyasını sarsan bir yazar olan Elif Şafak ile evde çocuğunun bezini değiştiren Elif Şafak arasında ne tip duygusal farklılıklar var? İşiniz ve özel yaşamınıza nasıl bir sınır çiziyorsunuz?

Kapanıp roman yazan asosyal Elif ile etkinliklere katılan, imza günleri düzenleyen yanım bile birbirinden farklı. Bence her insanın içinde birbirinden farklı haller var. Gündelik hayatta çok sakin bir insanım, genellikle. Küçük şeylerden mutlu olurum. Sevdiğim işi yapıyorum, yazmayı sevdiğim için yapıyorum. Benim için işte de özel hayatımda da sevgi rehberdir.

Çocuklarınızın eğitimi hatta meslek seçimi için şimdiden planlar yapmaya başladınız mı? İleride sizin istemediğiniz bir mesleği seçecek olsalar nasıl tepki verirsiniz?

Ben çocuklarımdan benim istediğim meslekleri seçmelerini beklemiyorum ki! Anne ve babaların böyle bir beklenti içerisinde olmaları bana doğru gelmiyor. Kendi yapamadıklarımızı çocuklarımız yapsın istiyoruz ya da bizi taklit etsinler istiyoruz. Halbuki her çocuk kendi yetenekleri, kendi renkleriyle geliyor bu aleme. Bırakalım kendileri karar versin hangi mesleği seçeceklerine.

Çocukların eğitimi ile ilgili eşinizle uzlaşamadığınız oluyor mu? Nasıl bir orta yol buluyorsunuz?

Eşimle uzlaşmadığımız alanlar oluyor elbette. Kendimizce bir denge bulmaya çalışıyoruz, evlilik kolay bir kurum değil. Ancak her iki taraf da diğerinin zihnine ve yüreğine kıymet verirse, yürüyebiliyor.

Çocuklardan sonra kariyer planlamanızda bir değişiklik oldu mu? Önümüzdeki yıllarda yapmayı düşündüğünüz ve bizim için sürpriz sayılacak şeyler var mı?

Yakında yeni roman geliyor. Okurları bambaşka bir roman ve güzel bir sürpriz bekliyor.

Son olarak “Aşk” adlı kitabınıza da değinelim kısaca. Kitabınız hakkında yapılan ağır eleştirilere ne diyorsunuz? Tasavvuf hakkında yeterli bilgiye sahip olmadığınız söyleniyor. Oysa siz bir süredir bu konuyla ilgilisiniz zaten değil mi?

Aşk ile ilgili aldığım eleştirilerin yüzde 97’si o kadar olumlu ve muhabbet dolu ki, geri kalan yüzde 3’ün de olumsuz olması gayet doğaldır. Tasavvuf hakkında yeterince bilgili olup olmadığıma gelince, benim zaten böyle bir iddiam yok. Hiçbir zaman çıkıp da bu konuda şöyle bilgiliyim, böyle alimim falan demedim, demem de. Bugüne kadar bu alanda yazan tek bir kişi hakkında, bilhassa başka yazarlar hakkında en ufak bir olumsuz laf etmedim.

Röportaj: Hanife Yaşar

Hürriyet Aile