Sorunuza cevap vermeye çalışırken niçin bundan 4-5 sene evvel öykü yazmaktan vazgeçip romana geçmeyi tercih ettiğimi sordum kendi kendime. Bu geçişin “niçin” olduğunu tam olarak bilemesem de “nasıl” olduğunu düşündüm daha sonra. Ben öykücülüğü bırakırken bu alandan pek çok şeyi de yanımda getirdim romana geçerken. Böylece, içinde öykülerin içiçe geçtiği romanlar yazmaya başladım. Yani bir anlamda öyküleri, romanı besleyen akışkan kanallar olarak kullanmaya başladım. Sanıyorum niçin romana geçtiğimin cevabı da buralarda yatıyor. Ben öykü değil, öyküler yazmak istiyorum. Yani bir kurgu içinde birden çok öykünün var olması, bu öykülerin birbirleriyle kesişmesi, çatışması, oynaşması hoşuma gidiyor. Bu çoğulluktan müthiş bir keyif alıyorum ve böylesi bir çoğulluk içinde kendimi, ruhumu çok daha iyi ifade edebiliyorum. Klasik roman kurgusu buna olanak tanımadığı ölçüde, klasik roman kurgusunu zorluyor ve değiştiriyorum ve bunu yaparken de öyküden ve geçmişteki öykücülüğümden büyük ölçüde faydalanıyorum.
Kesinlikle gürültülü bir ortamda. Ben sessizlikte çalışamam, düşünemem, hissedemem. Saf bir sessizlik, hani şu kütüphane sessizliği hiç hoşuma gitmez. Muhakkak ses olmalı, mümkünse gürültü. Ordan burdan farklı farklı sesler gelmeli.
Bazı yazarlar her gün düzenli olarak çalışır gibi yazabiliyorlar. Mesela her gün belli saatlerini bu işe ayırıyorlar. Ben böyle yazmıyorum. Bazı dönemler hiçbir şey yazmıyorum daha çok başka şeyler ön plana çıkıyor hayatımda. Bazı dönemlerde de yazmaktan başka hiçbir şey düşünmüyor oluyorum. Hayatımın her anını bu fikir, bu dürtü kaplıyor. Bu açıdan bakıldığında pek de tutarlı bir formülüm olmadığını söyleyebilirim.
Yazarken pek çok alandan beslenmeyi seviyorum. Bilhassa tarihsel kurgusu ön plana çıkan metinler yazarken epeyce araştırma yapıyorum, konuyla ilgili yayınları tarıyorum. Araştırmayı sadece bilgi edinmek için yapmıyorum. Bilgiyle birlikte okuduğum her şeyden geriye kalan duyguyu, tortuyu da çok önemsiyorum. Genellikle beni yönlendiren de bu tortu oluyor zaten.
Hece, Sayı 46-47, 2000
|