"Türk romanı, Türk ulus-devletinin inşasında önemli bir yapı taşı gibi kullanılmıştır. Bu durumda ilk romancıların çoğu da kendilerini halka neyin doğru neyin yanlış olduğunu öğretmekle mükellef hissediyorlardı. Bugüne geldiğimizde bu misyon duygusunun parçalandığını, büyük ölçüde dağıldığını görüyoruz ki, bence bu olumlu bir şey." diyen Elif Şafak, Türkiye nin Doğu/Batı arasında sıkışmışlığının, arafta soluklanma çabasının, bir romancı için son derece zengin ve bir o kadar da hüzünlü bir malzeme deposu olduğunu söylüyor. Şafak, Türk romancılığının en olgun yapıtını verip vermemesi hakkında ise şöyle diyor: "Bir romancı olarak, hiçir romanın, Türk edebiyatının en olgunlaşmış yapıtı olarak adlandırılamayacağını düşünüyorum. Hiçbir roman bu şekilde yüceltilmemeli; yazınsal üretkenliğin nihai noktasıymışçasına değerlendirilmemeli. Romanda, edebiyatta son nokta yoktur."
Yeni Şafak, 13 Mart 2002
|