"Apolitik olmak gibi bir lüksümüz olduğuna inanmıyorum"
Yazmak dünyanın değişebileceğine inanmayı gerektirir her şeyden evvel. Dünyanın değişebilirliğine, var olan her şeyin daha farklı olabileceğine, yapıların yıkılabileceğine, yıkılanın yerine daha iyisinin gelebileceğine inancınız yoksa edebiyat yapamazsınız.
Sanat, içine doğduğumuz dünyayı kabul etmemek demektir. Sadece uluslararası arenada yaşanan hadiseler değil, Türkiye’de yaşananlar da yazarları düşünmeye, sorgulamaya ve değiştirmeye yöneltmekte. Estetik ile siyaset nasıl harmanlanabilir sorusu temel bir kaygı olmalı bugünün dünyasında. Bu soru Marcuse ile birlikte deşildi ama kapatılmadı, ne Marcuse ne de 1968 hareketi tarafından. Ben böyle bir dünyada yaşayıp da apolitik olmak gibi bir lüksümüz olduğuna inanmıyorum. Ama aslolan siyasete estetik, estetiğe siyaset katabilecek köprüler inşa etmek. Edebiyatçının farkının burada billurlaşacağına inanıyorum.
E Dergisi, Temmuz 2004
|