. : Duyurular :  Elif Şafak resmi web sitesi: http://www.elifsafak.com.tr / Elif Şafak’ın twitter adresi: http://twitter.com/Elif_Safak / Facebook: http://www.facebook.com/Elif.Shafak
    Elif Şafak´la yeni kitabı ´Şemspare´yi konuştuk. Şafak, yeni bir romana başlamanın sancıları içinde sorularımızı yanıtladı. ´Bence bir Türk yazarın hiç ama hiç politikayla ilgilenmemek...Devamı >>

  Elif Şafak´ın mart başında çıkan yeni romanı "Aşk" kısa sürede en çok okunanlar arasındaki yerini aldı. Şafak önceki romanlarında olduğu gibi yine toplumsal kuralların, geleneklerin, gö...Devamı >>


Röportajlar
Menekşe ile Halil benim zihnimde sahiden yaşıyor

Elif Şafak:
Menekşe ile Halil benim zihnimde sahiden yaşıyor

Menekşe İle Halil aslında kimin hikâyesi?

Menekşe İle Halil âşıkların hikâyesi. Bu hikâyenin sahibi onlar. İnanıyorum ki âşık olan her insan bu dizide kendinden bir şeyler bulacaktır.

Hikâyeyi oluştururken nelere dikkat ettiniz?

Sahici olmasına. Yürekten hissederek yazılmasına. Bu hikâye, yapmacık, özenti bir hikâye değil. Sırf ilginç olsun diye yazılmış yapay bir hikâye de değil.

Menekşe İle Halil’in diğer filmlerden farkı ne oldu?

Aile, mahalle, toplum, şirketler, miras kavgaları... Tüm bunlar karşısında tek istedikleri aşklarını yaşamak olan bir çifti anlatıyoruz. Ama aşık olduğun insan da bir bilmecedir. Onu da çözmek istersin. Berlin, Bosna, İstanbul... Farklı şehirlere uzanan bir hikâye bu.

İlk bölümde ninesi Menekşe’ye “içindekini uyut” demişti? Ama Menekşe uyutmadı, uyutmadınız, neden?

Çünkü Menekşe âşık. Aşk uçmak ister, sen istediğin kadar kafese hapset. Aşk yaşanmak ister, sen istediğin kadar bastır. Aşk bir efsundur, büyülenirsin. Dünya bir yana, aşk bir yana dedirtir.

Nine karakterini filmde sık görecek miyiz? Nine sanki filmdeki dengeleri elinde tutuyor.

Bizim aile yapımızda bilhassa babanın annesinin konumu son derece mühimdir. Ninelerimizi el üstünde tutarız toplum olarak. Bu çok güzel bir denge. Yeri geldiğinde babaya açıkça karşı çıkmaya cesaret edebilen tek insan o. Biz de hikâyede bunu yansıttık.

Menekşe ile Halil hep kovalanacak, hep kaçacaklar mı?

Bu bir kaçış hikâyesi, doğrudur. Ama kimin “avcı” kimin “av” olduğu o kadar net değil her zaman. Kaçan da kovalıyor.

Menekşe’nin hikâyesi belli ama Halil’inki tam bir muamma. Bu bilmece dizi boyunca devam edecek mi?

Menekşenin açısından bakın olaya. Bir adamı seviyorsun gizliden gizliye. Ama o kadar çok aile baskısı var ki üzerinde o adamla ancak sınırlı zaman geçirebiliyorsun. Bir kerecik elin eline değdi diye günlerce hayal kuruyorsun. Ama bu adamla kaçtığında birden anlıyorsun ki aslında onu hiç tanımıyorsun. Kim bu adam? Sevgili bir bilmece. Çözülecek o bilmece.

Menekşe’nin dizi boyunca gözyaşları hiç dinmeyecek mi?

Menekşe çok zorlu bir yolculuğa çıkıyor. Bu memlekette o kadar çok genç kız var ki onun neler hissettiğini gayet iyi bilen, anlayan.

Diziyi seyirci gibi mi yoksa bir jüri üyesi gibi mi seyrediyorsunuz?

Ne o ne bu. Sinema salonundaki yer gösterici çocuk gibi izliyorum diziyi. Hani filmi biliyorum bir yanıyla ama bir yanıyla da keyifle, merakla izlemekten kendimi alamıyorum.

Başrol oyuncuları rollerine adapte olmak için bir aylık bir eğitim almışlar. Dolayısıyla sizin kafanızdaki karakterlere benzemişler mi?

Başrol oyuncularını ilk gördüğümde öyle heyecanlandım ve sevindim ki. Tam doğru insanlar. Tek tek her ikisinin de oyunculuğu harika. Ama bir de aralarında çok özel bir uyum, müthiş bir kimya var. Bu çok hassas bir şey. Zorla sağlayamazsınız. Menekşe ile Halil o kadar uyumlular ki seyirciye de geçiyor o güzel elektrik.

Senaryo yazarlığına kendinizi nasıl hazırladınız? Bunun için özel bir çabanız gerekti mi?

Daha evvel Osman Sınav’la bir senedir bir film senaryosu üzerinde çalışıyordum zaten. O süreç bana çok şey kattı. Ben zaten yazarken hep görsel düşünen biriyim. Sinemaya, televizyona çok açık kalemim.

Senaryoda birlikte çalıştığınız Ece Yörenç, Melek Gençoğlu ile uyum sağladınız mı? Öykünüz istediğiniz tiratlarda yazılıyor mu?

Ece ve Melek hanımlarla beraber çalışmak benim için o kadar zenginleştirici, öğretici bir tecrübe ki. Her ikisi de son derece profesyonel ve işinin ehli insanlar. Aramızda ta başından beri karşılıklı saygı ve uyum var. Edebiyat ile sinemanın dili her zaman aynı olmaz. Ama biz birbirimizin dilini iyi anlıyoruz.

 

http://cumaertesi.zaman.com.tr/?bl=11&hn=4784&sy=20070922

 

 

İzlenme : 15427
Geri Dönmek İçin Tıklayın
www.elifsafak.com.tr      :                                                         © 2006 - 2024 www.elifsafak.us