. : Duyurular :  Elif Şafak resmi web sitesi: http://www.elifsafak.com.tr / Elif Şafak’ın twitter adresi: http://twitter.com/Elif_Safak / Facebook: http://www.facebook.com/Elif.Shafak
    Elif Şafak´la yeni kitabı ´Şemspare´yi konuştuk. Şafak, yeni bir romana başlamanın sancıları içinde sorularımızı yanıtladı. ´Bence bir Türk yazarın hiç ama hiç politikayla ilgilenmemek...Devamı >>

  Elif Şafak´ın mart başında çıkan yeni romanı "Aşk" kısa sürede en çok okunanlar arasındaki yerini aldı. Şafak önceki romanlarında olduğu gibi yine toplumsal kuralların, geleneklerin, gö...Devamı >>



Yazılar
Cervantes’in koluna ne yaptın?

Bu hafta tüm dünyada edebiyat tarihinin ayrıntılarına meraklı okurlar için önemli bir zaman dilimi: Cervantes’in ölüm yıldönümü ve bu münasebetle modern roman sanatının kurucusu bir kez daha anılmakta.

 

Benim kişisel seyrüseferimde Cervantes ile tanışmamın hikayesi ise biraz daha farklı bir açıdan gelişmişti. Türkiye’den ayrılıp İspanya’ya gittiğimizde henüz on bir yaşındaydım ve Cervantes’in C’sinden dahi habersizdim. Okuldaki o ilk sene bir gün yan yana düştüğüm benden büyükçe bir kız çocuğu nereli olduğumu sordu merakla. Ve “Türkiye” cevabı alınca, yıllar boyu hafızamdan çıkmayan bir refleksle ekşitti yüzünü. “Ah pequena Turca! Que hiciste a Cervantes?”*

 

Kelimelerin anlamlarını zihnimde tek tek tercüme ettiğimde dahi bir şey anlamadım söylenenlerden. Zamanla unuttum bu cümleyi, ta ki bir zaman sonra edebiyat dersinde Cervantes ismiyle yeniden karşılaşıncaya kadar. Don Kişot muazzam bir edebi şölen ve Türkiye’de de sadık okurları var. Ama burada pek bilinmeyen bir şey var yazarı hakkında. Cervantes, İnebahtı Savaşı’nda savaşmış ve esir düşmüştü Osmanlılara. Tam beş sene esir kaldıktan sonra en nihayetinde yurduna dönmeyi başarmış; ama bu macera boyunca sol kolunu yitirmişti. Bu sebeptendir lakabının “İnebahtı Sakatı” olması. Türklere kolunu vermişti! İlginç olan nokta İspanya’da küçük çocukların dahi bildiği bu bilgi kırıntısını Türkiye’de çok az insanın bilmesi. Bizde tarih kitaplarında İnebahtı Savaşı anlatılırken, Cervantes’in kolu anlatılmaz elbette. Başka memleketlerde okullarda öğrencilerin Osmanlı tarihini nasıl öğrendiklerine dair çok az fikrimiz var. Bilhassa da vaktiyle Osmanlı yönetimi altına girmiş ülkelerde tarihin nasıl anlatıldığını bilmeyiz. O yüzden biz Türkler hayli şaşırırız bir Bulgar’dan, bir Cezayirliden, bir Viyanalıdan, bir Sırp’tan.. tarihimize dair negatif bir söz işitince.

 

İvo Andriç’in Drina Köprüsü’nde son derece çarpıcı bir diyalog geçer tarihin iki farklı yorumunu karşılaştıran. “Devşirme sistemi kanımızı kuruttu. Osmanlı en parlak beyinlerimizi aldı, kaçırdı, kendine yarayacak şekilde kullandı. Bu çocukları ailelerinden, annelerinden, köylerinden kopardı” der bir Balkan milliyetçisi. “Ama Devşirme sistemi olmasaydı bu çocuklar o köylerden hiç çıkamazlar, eğitim alamazlar, vezirliğe kadar yükselemezlerdi” diye cevaplar beriki.

 

Eğer bu diyaloğun uzantılarını ve Osmanlı mirasının başka ülkelerden nasıl göründüğünü anlamak istiyorsak, mutlak resmi tarih anlayışımızın dışına çıkabilmek zorundayız. Farklı ülkelerin hafızalarında Osmanlı’nın nasıl yer ettiğini anlayamadan, bugün dünyada mevcut “Türk” algısının arkaplanını çözebilmemiz mümkün değil.

 

 

* Ah seni gidi küçük Türk kızı. Ne yaptın Cervantes’e?

 

23.04.2006

 

İzlenme : 3797
Geri Dönmek İçin Tıklayın
www.elifsafak.com.tr      :                                                         © 2006 - 2024 www.elifsafak.us