. : Duyurular :  Elif Şafak resmi web sitesi: http://www.elifsafak.com.tr / Elif Şafak’ın twitter adresi: http://twitter.com/Elif_Safak / Facebook: http://www.facebook.com/Elif.Shafak
    Elif Şafak´la yeni kitabı ´Şemspare´yi konuştuk. Şafak, yeni bir romana başlamanın sancıları içinde sorularımızı yanıtladı. ´Bence bir Türk yazarın hiç ama hiç politikayla ilgilenmemek...Devamı >>

  Elif Şafak´ın mart başında çıkan yeni romanı "Aşk" kısa sürede en çok okunanlar arasındaki yerini aldı. Şafak önceki romanlarında olduğu gibi yine toplumsal kuralların, geleneklerin, gö...Devamı >>



Yazılar
Londra’dan izlenimler

Londra’ya giderken, İstanbul Atatürk Hava Limanı’nda aynen yaşanmış bir sahne: İki Avrupalı gazeteci yeni inmiş hava limanına. Tam önlerinde tepeden tırnağa çarşaflı bir kadın yürüyor, yanında küçük çocuğuyla. Kadının gözleri görünüyor sadece, yüzü peçeli, elleri siyah eldivenli. Gazeteciler kadının Türk olduğunu düşünüyorlar hemen, aralarında konuşuyorlar Türk kadınlarının durumu hakkında. Ben arkadayım, dinliyorum. Derken en öndeki çarşaflı kadın çocuğuyla konuşmaya başlıyor. Ama Türkçe değil İngilizce konuşuyor, hem de cockney-Londralı aksanıyla. Çarşaflı kadın Türk filan değil, İngiliz. Doğma büyüme Londralı. İstanbul’a gezmeye gelmiş. Batı’dan gelen İslam yorumu, Doğu’dan gelen İslam yorumundan daha katı ve keskin. Avrupalı gazeteciler şaşkın birbirlerine bakıyor.

 

İngiltere’de yaşayan Türkler üzerine yapılmış çok fazla araştırma yok. Oysa gerek İngiliz basınında gerekse akademik ya da entelektüel toplantılarda sık sık buradaki Türkler hakkında saptamalara rastlıyorum. Hatta İngiliz siyasetçiler de zaman zaman bu tür genellemeler başvuruyor ve bunlar üzerinden siyaset üretiyor. “Londra’daki Türkler gettolaşmış...” “İngiltere’deki Türkler İngilizce öğrenmekte yavaş...” gibi genellemeler işitiyorum. Dayanamayıp soruyorum: “Hangi araştırmalara dayanarak yapıyorsunuz bu saptamaları?” Cevap belirsiz.

 

Tuhaf olan, Türkler hakkında konuşanların çok azı gerçekten bu konuda uzman. Türkler hakkında bir fikre sahip olanların çok azı buradaki Türkleri yakından incelemiş. Genelleme yapmak daha kolay geliyor herhalde.

 

Bu konuda az sayıda araştırma mevcut. Ancak bu araştırmaların hemen hemen hepsi daha çok alt sınıf ve/veya eğitimsiz Türkleri incelemiş. Akademisyen dostlarıma bunun sebebini soruyorum: “Ne zaman bir İngiliz araştırmacı burada yaşayan Türkleri incelemek istese, atlayıp Türk gettosu Harringay’e gidiyor. Orada gördüklerini rapor edip sonuçlara varıyor. Oysa Türkler Londra’nın her tarafına dağılmış halde, sadece gettoda yaşamıyorlar ki. Gettoda yaşayanlar Türk toplumunun daha yoksul ya da mahrum kesimini oluşturuyor. Geri kalan Türkler hemen her semtte; kimileri orta sınıf mahallelerde, kimileri şehir dışında, kimileri lüks semtlerde yaşıyor. Ama hiçbir araştırmacı onları incelemiyor. Hiçbir araştırma bu çeşitliliği yansıtmıyor.”

 

Harringay semtinde dolaşıyorum. Hani bütün manavların Türk olduğu, bütün beyaz peynirlerin Türkiye’den geldiği ve dönerciden geçilmeyen şu semt. Berberler, lokantalar, kahvehaneler, gazeteciler, marketler.. her şey Türkçe. Hani tek kelime İngilizce konuşmadan her derdini Türkçe anlatabileceğin semt.

 

Harringay’de bir Türk lokantasına bir İngiliz damlar bir akşam. İngilizce konuşur haliyle. Çorba filan sorar. Lokantanın sahibi tek kelime anlamaz. Hiç İngilizce öğrenmemiş ki. Kızına seslenir. On üç yaşındaki kızının İngilizcesi çok iyidir ne de olsa, doğma büyüme buralı, burada okula gidiyor ya. Lokanta sahibi kızına şöyle seslenir: “Kızıııım, bir bak bakayım buraya, turist geldi lokantaya, bak bakıyım ne diyo?” Bir İngiliz’i kendi memleketinde “turist” diye çağıran Türk esnaf Harringay’den çıkmadan yaşıyor.

 

21.05.2006

 

İzlenme : 5140
Geri Dönmek İçin Tıklayın
www.elifsafak.com.tr      :                                                         © 2006 - 2024 www.elifsafak.us