. : Duyurular :  Elif Şafak resmi web sitesi: http://www.elifsafak.com.tr / Elif Şafak’ın twitter adresi: http://twitter.com/Elif_Safak / Facebook: http://www.facebook.com/Elif.Shafak
    Elif Şafak´la yeni kitabı ´Şemspare´yi konuştuk. Şafak, yeni bir romana başlamanın sancıları içinde sorularımızı yanıtladı. ´Bence bir Türk yazarın hiç ama hiç politikayla ilgilenmemek...Devamı >>

  Elif Şafak´ın mart başında çıkan yeni romanı "Aşk" kısa sürede en çok okunanlar arasındaki yerini aldı. Şafak önceki romanlarında olduğu gibi yine toplumsal kuralların, geleneklerin, gö...Devamı >>



Yazılar
Aşk ve aidiyet

Vaktiyle, “tekke eğitimi” nedir iyi bilen bir dostumdan bir hikaye dinlemiştim. O da bir başkasından dinlemişti bu hikayeyi. Siirt Tillo’dan İstanbul’a kadar halka halka süzülüp gelmişti hikaye, devredile devredile dolaşan bir emanet gibi.

 

“Tekkelerden birinde bir mürit varmış vaktiyle. Temiz, saf, iyi niyetli bir genç adam. Gel zaman git zaman âşık olmuş, hem de nasıl, sırılsıklam aşk. Karşılık da bulmuş aşkı. Sevdiği kız da ona sevdalanmış. Evlenmişler. Mutlu seneler geçirmişler beraber. Ne var ki çok geçmeden karısı dikilmiş karşısına. ‘Ben,’ demiş ‘gitmek istiyorum. Sana âşık değilim artık. Bir başkasını gördüm, ona aktı yüreğim. Ona gitmek isterim.’ Mürit deliye dönmüş öfkeden. Eli ayağı zangır zangır. Öldürmek istemiş karısını. Bana yar olmayacağına göre, kimselere yar olmasın daha iyi, diye geçirerek içinden. Son bir gayretle tekkeye dönmüş bir sabah. Şeyhini kendisini beklerken bulmuş. ‘Gerçek âşık’ demiş şeyh, ‘mâşukunun mutluluğunu ister. Gerçek âşık, mâşukunun mutluluğunu kendi mutluluğunun önüne koyar. Gerçekten sever, özgür bırakır. Sahiplenmek, sevdiğinin üzerinde hak etmek âşığın yolu da değildir, aşkın yolu da...’ Mürit için zor bir sınav başlamış. Sonunda, özgür bırakmış karısını. İstediğine gitsin, mutlu olsun diye açmış kapıları. Ne tutsaklık, ne hakimiyet. Arınmış kibirinden, iktidar arayışından ve dahi tahakkümperverlikten...”

 

Ben bu hikayeyi hep bir “masal” gibi dinlemiştim dostumdan. Gerçek olamayacak kadar romantik ve ırak... Ta ki böyle insanlar tanıyana kadar. Bizzat bu sınavı vermiş ve en nihayetinde gerçek âşığın, mâşukunun mutluluğunu isteyen kişi olduğu hakikatini hem idrak hem tatbik etmiş insanlar tanıyıncaya kadar. Şimdi gazetelerde peş peşe yer alan haberlere bakıyorum. Sevdiği kızı başkasıyla gezdi diye bıçaklayan liseli öğrenciler... eski eşlerini kendilerine dönmek istemedi diye tarayan öfkeli kocalar... yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen en yakın dostlarını ağız dalaşıyla başlayan kavgalarda öldüren gençler... Vaktiyle çok sevdikleri insanları bir adımda harcayıveren, öldürüveren, yok ediverenler... Hadiseler arasında bağlantılar var. Birbirinden tamamen ayrı, alabildiğine kopuk gibi görünen tüm bu felaket haberleri arasında bir ilişki var, yakından bakınca. Hepsinde ortak olan: Yoğun bir aşktan aynı ölçüde yoğun bir nefrete geçebilmekteki süratimiz.

 

Gazetelerde kurbanların resimleri… kocaları, sevgilileri, nişanlıları tarafından öldürülen kadınlar… Vaktiyle güvendikleri, beraber hayal kurdukları kişiler tarafından yaşam hakları ellerinden alınan kadınlar… Sırf başkasını seçtiler ya da az sevdiler diye… Çünkü aşk da maddi bir ticaret gibi kimilerine göre. “Ben 260 gr seviyorum onu, demek ki o da karşılığında 260 gr sevmek zorunda beni.” Aşk da dirhem dirhem tartıyla… Türkiye’de şiddet olayları katmerlenerek artıyor ve insanlar en çok en yakındakilerini incitiyor. Şişirilmiş aşktan nefrete... şişirilmiş nefretten aşka... hem tek tek, hem topluca sıçrayıp duruyoruz bir o yana bir bu yana. Bu memlekette insanlar sevdiklerinin mutluluğunu değil, temelde kendi hakimiyet alanlarını korumayı ve iktidarlarını kaybetmemeyi önemsedikleri için daha düne kadar delicesine sevdiklerinden nefret eder oluveriyorlar bir günde. Aşkın yerini mülkiyet ve tahakküm düşkünlüğü alıyor. Türkiye, Tillo’lu o müridin vaktiyle geçtiği sınavdan kalıyor habire.

 

09.07.2006

 

İzlenme : 5376
Geri Dönmek İçin Tıklayın
www.elifsafak.com.tr      :                                                         © 2006 - 2024 www.elifsafak.us