|
|
Yazılar |
Kelimeler Köstebekler |
KAPİTALİZM ve Şizofreni de defaten uyarmıştı Deleuze ve Guattari: Doğru dil diye bir şey yoktur; ne de dilin tek bir kullanım biçiminden söz edilebilir. Şu an dolaşımda olan dil, yani konuştuğumuz bildiğimiz varsaydığımız dil, aslında bir ‘dil darbesi’nin sonucudur; çokluklar, seçenekler, yollar içinde sadece birinin diğerlerine egemen olmasının, olabilmesinin sonucu. Bugünlerde İngilizce içinde yaşanan ‘hangi kelimeleri tutmalı, hangilerini silmeli’ tartışmasına baktıkça, bu iki düşünürün tespitlerini tekrar ve tekrar hatırlamakta fayda var. Onlar köstebek yollarına benzetmişti dilin açılımlarını. Sen tarlanı istediğin gibi sür, düzenle, biçimlendir yüzeyde, bir nizama kurala uydur kafana göre, yerin altından tırtıllar kemirir yapını, köstebekler yol açar sağa sola umarsızca, argo delik deşik eder pürüzsüz yüzeyleri, deyimler, küfürler, metaforlar eğer büker düzgün kurduğun cümleleri, sokağın dilleri girer işin içine, azınlıkların dilleri sızar damla damla, bir de bakmışsın ki altı üstüne gelmiş onca özenle dümdüz ettiğin tarlanın. İyi ki de öyle olur, iyi ki de dil direnir, kimsenin iktidarına, hiçbir muktedirin kurallarına kolay kolay boyun eğmez, zedelenir, eksilir belki ama gene de kaçar köstebek yollarından.
Her şey yakın zamanda McDonald’s’ın Merriam - Webster Sözlüğü’ne malum kelimenin çıkartılması için başvurmasıyla başladı. McDonald’s’ı bu kadar güçlendiren kelime McJob. Sözlüğe bakılırsa meali: ‘Düşük ücretli, fazla beceri gerektirmeyen işgücü ya da bu işgücüyle çalışan, işleyen yapılar’. McDonald’s bu tanımdan hayli rahatsız olmuş durumda. Kelimenin bu haliyle kullanımının şubelerinde çalışanlara hakaret ve işletme felsefelerine haksızlık olacağı iddiasıyla İngilizce - İngilizce sözlüklerden bu fiilin acilen çıkartılmasını talep ediyorlar. Ama eğer illa da kullanılacaksa bu kelime, yeni bir tanım getirilmesini önermeyi de ihmal etmeden. Mesela o ‘düşük ücretli’ kelimesi çıkartılmalı. Mümkünse ‘ücreti hayli iyi, çalışma koşulları muazzam, dünyanın en yaygın, gençler için en cazip şubeler zincirinden birinde çalışma şansına ermek’ olsa McJob kelimesinin tanımı...
Tabii McDonald’s’ın Türkiye’deki ‘dil ayıklamacıları, yekpare kültür yandaşları’ ile bir akrabalığı yoktur herhalde ama hayret ediyorum nedir bu muktedirlere toplumların dilleri üzerinde böylesine kudret sahibi olabileceklerini zannettiren yanılsamanın sebeb - i hikmeti. Sanki dil yüzyıllardır aka aka gene de aşınmayan sulardan bize devredilen ve bizi de içine alarak akıntısıyla şekillendiren kaba sığmaz, durmaya gelmez, çağlayan bir su değil, yaşayan bir organizma değil, içinden dilediğimizce tuğla eksiltebileceğimiz, şeklini bozabileceğimiz bir lego ev. Sanki dil acı çekme yetisine sahip bir can değil etten ve kemikten, silip silip yeniden çizebileceğimiz tek boyutlu bir çizim tebeşirden. Ne var ki, şu tuğlayı çıkarır, yerine bu tuğlayı koyarız. Hatta hiçbir şey koymayız, açık kalır o kelimenin boşluğu, püfür püfür rüzgar eser yüzümüze o açıklıktan. Madem ki hükümranız iktidarın kulvarlarında, dilde temizliği de biz yaparız.
Merriam - Webster Sözlüğü McDonald’s’a ve dünyanın bilumum yerlerinde konumlanmış cümle kelime ayıklamacılarına hitaben ilginç bir açıklamada bulundu: Sözlükler kelime ayıklamakla değil, yaşayan kelimeleri yansıtmakla yükümlüdür. McJob kelimesinin bir tarihi var. Bu kelime belli toplumsal ve ekonomik dinamiklerin işleyişiyle ortaya çıktı. Kapitalizm ve küreselleşmenin etkileri kelimenin anlamlarını çoğalttı, katmanlaştırdı. Sonuç kelimeye yeni anlamlar eklemek olabilir ama kelimeyi ortadan kaldırmak sözlüklere ya da sözlükleri hazırlayanlara düşmez.
McDonald’s’ın tam da bu aşamada yaptığı hayli akıllıca bir manevra var. Meseleyi ‘political correctness’ eksenine taşımak. ‘O zaman dildeki bütün ırkçı ve ayrımcı kelimeler de kalsın sözlüklerde,’ dediler karşı sav olarak. Yahudilere, siyahlara, kadınlara, azınlıklara hakaret eden kelimeleri de çıkartmayacak mıyız yani? Amerika’da ‘siyasi / söylemsel doğruculuk’ kimsenin hikmetinden sual edemeyeceği bir kalkan. Otomatik olarak korunmuş oluyor arkasına sığınan.
Kelimelerin de İbn Haldun’a hürmeten çemberden bir ömürleri var. Onlar da doğar ve büyür, çocukluk ve gençlik, olgunluk ve yaşlılık dönemlerinden geçerler. Ekseriya kelimelerin zaman dilimleri, yaşam aşamaları bizim nacizane olumlu zaman ölçülerimizden uzundur. Kelimeler onları kullandıklarını zanneden insanlardan çok daha uzun yaşar. Ve bir de daha özgür. Sonuçta bu dil tartışmasının en son geldiği noktada tarlanın altından sessizce ilerlemekte köstebek yolları, damar damar patikalar çizerek iktidarın mutlaklaştırıcı söyleminde. McDonald’slaştırmak, McTerapi, McDünya, McKültür kelimeleri pıtır pıtır adımlarla akademik, gündelik dilin çeşitli sahalarına yayılıyorlar olanca olumsuz tanımlarıyla. McDonald’s patronları köstebek yollarını nasıl denetleyecek?
Ve sahi, ellerinde baltalar Türkçeyi budayanlar, küçük ses uyumuna uymayan kelimelerden arınma adına dilin yüzeyini düzleştirip çoraklaştırarak en nihayetinde elde ettikleri McTürkçe’yi gelmiş, gelecek kuşaklara, şairlere, yazarlara dayatma sevdasında olanlar, köstebek yollarını nasıl denetleyecek?
Şubat 2004
|
İzlenme : 4238 |
Geri Dönmek İçin Tıklayın |
|
|
|