. : Duyurular :  Elif Şafak resmi web sitesi: http://www.elifsafak.com.tr / Elif Şafak’ın twitter adresi: http://twitter.com/Elif_Safak / Facebook: http://www.facebook.com/Elif.Shafak
    Elif Şafak´la yeni kitabı ´Şemspare´yi konuştuk. Şafak, yeni bir romana başlamanın sancıları içinde sorularımızı yanıtladı. ´Bence bir Türk yazarın hiç ama hiç politikayla ilgilenmemek...Devamı >>

  Elif Şafak´ın mart başında çıkan yeni romanı "Aşk" kısa sürede en çok okunanlar arasındaki yerini aldı. Şafak önceki romanlarında olduğu gibi yine toplumsal kuralların, geleneklerin, gö...Devamı >>



Yazılar
99 kapılı bir kitap

 

Bu hafta Türkçeye yeni kazandırılan ve şimdiden kitapseverlerin gönüllerinde taht kurmaya aday muhteşem bir kitaptan bahsetmek istiyorum. Henüz taze. Ekim doğumlu.

Doğan Kitap’tan çıktı. Sufi’nin Hayat Rehberi adı altında. Yazarı Neil Douglas-Klotz. Özenle Türkçeye çeviren kişi ise Züheyla Geels. Kitabın alt başlığı ise: 99 Derste Sufilik.

Kitabı yazan Douglas-Klotz dünyaca tanınmış bir akademisyen ve aynı zamanda Uluslararası Sufizm Birliği’nin başkanı. Bugün Batı’ya tasavvufu tanıtan ve sevdiren insanların başında geliyor. Daha evvel Annemarie Schimmel ya da İdris Şah gibi isimlerin yaptığı gibi o da dinler ve kültürlerarası metinler kurmakla kalmıyor, aynı zamanda “Doğu’nun dili”ni Batı’ya, “Batı’nın söylemi”ni Doğu’ya uyarlıyor. Böylelikle ortaya çok farklı kesimlerden insanların okuyup zevk alabilecekleri, tasavvufu hissederek düşünebilecekleri, modern dünyanın sürekli bir yerlere yetişen insanını asırların bilgi ve sezgi birikimiyle tanıştıran bir yapıt çıkıyor.

Peki niçin 99 ders? Çünkü kitabın her bir bölümü Allah’ın güzel isimlerinden bir tanesini anlatıyor. Burada yazarın sesi adeta dört ana akıntıya bölünüyor. Bir yandan bilgi veriyor okurlarına. Anlatıyor isimlerin anlamlarını. Bir yandan yorum sunuyor. Zahiride açık ettiğini batınide ince ince açıyor. Hemen ardından açılan kutucuklarda kelimelerin etimolojik kökeni üzerinden analiz yapılıyor. Üçüncü ses her bölümden sonra bir meditasyon tekniği öğretiyor. Son olarak dördüncü ses de aralara sürekli tasavvuf tarihinin önemli isimlerinden hikâyeler ve şiirler serpiştiriyor. Mevlânâ, İdris Şah, Rabia, Hafız, Attar... resmigeçit yapıyor sözleriyle. Bu haliyle katman katman yükseliyor, 99 güzel ismi de tek tek ele alarak sonlanıyor kitap.

İstihareye yatar gibi okunabilecek bir kitap bu. Açıp açıp rastgele bir sayfa okuyup, düşüncelere dalabileceğiniz, meditasyon yapabileceğiniz, kendinizle -içinizdeki en som halinizle- baş başa kalabileceğiniz. Başından sonuna bir kez okunup da bir kenara kaldırılmak için yazılmamış zaten. 99 kapılı bir saray gibi bu kitap. İstediğiniz kapıdan giriyor, istediğiniz kadar kalıyorsunuz odalarda. Ama her biri önlerindeki filin bir parçasına dokunabilen, bu yüzden de bütünü dokunduğu parçadan ibaret zanneden “fil ve körler” hikâyesinde olduğu gibi, burada da okurlar bu kitabın tamamını değil ancak parçalarını kavrayabiliyor her seferinde. Bütün bir muamma olarak kalıyor, daha yakından idrak etmek için daha yoğun emek sarfetmeyi, daha fazla zaman harcamayı istiyor. Bu sebeptendir ki kitap sürekli yeni sorularla yeni isimlerle açıla açıla ilerliyor. Su gibi akışkan. Yay gibi esnek ve okurunu dinlemeye hazır bir eser bu. Okurken onunla sohbet ediyorsunuz. Üst perdeden konuşmuyor. Okura yukarıdan bakmıyor. Onunla eşit ve empati temelli bir diyalog kuruyor. Ne de olsa “Sufi her şeye iki yönden bakma eğilimindedir. Kendi bakış açısından ve diğerinin bakış açısından.”

Okudukça insanı cahil bırakan eserlerden biri Sufinin Hayat Rehberi. İnsanın kafasındaki bilgileri alıp rüzgâra, daha evvel okuduğu kitapları alıp suya atmakta. Anlatılan her isimle beraber bir perde aralanıyor, ama geride 98 mum daha karanlıkta parlamakta. Kitabı bitirdiğinizde, tekrar okumanız gerektiği fikri yeşeriyor içinizde. Ne de olsa Şiraz’dan Sadi’nin dediği gibi:

“Kolay elde edilen şeyler uzun sürmez/ Bağdat’ta bir fırından günde yüz kase çıkarken/ Çin’de tek bir seramik kase üretmek kırk yıl alır/ Hangisi daha değerlidir?/ Yumurtasından yeni çıkmış bir civciv kendi gıdasını bulup yerken/ Bir bebek yıllar boyu bakıma muhtaç kalır/ Birincisi bakışlarını asla yerden ayırmazken/ İkincisi içeride yıldızlar ve galaksiler barındırabilir.”

 

02.12.2007

 

 

İzlenme : 3513
Geri Dönmek İçin Tıklayın
www.elifsafak.com.tr      :                                                         © 2006 - 2024 www.elifsafak.us