. : Duyurular :  Elif Şafak resmi web sitesi: http://www.elifsafak.com.tr / Elif Şafak’ın twitter adresi: http://twitter.com/Elif_Safak / Facebook: http://www.facebook.com/Elif.Shafak
    Elif Şafak´la yeni kitabı ´Şemspare´yi konuştuk. Şafak, yeni bir romana başlamanın sancıları içinde sorularımızı yanıtladı. ´Bence bir Türk yazarın hiç ama hiç politikayla ilgilenmemek...Devamı >>

  Elif Şafak´ın mart başında çıkan yeni romanı "Aşk" kısa sürede en çok okunanlar arasındaki yerini aldı. Şafak önceki romanlarında olduğu gibi yine toplumsal kuralların, geleneklerin, gö...Devamı >>



Yazılar
Otuz kitapsever bir araya gelirse...

 

Kimi insan vardır, kütüphaneli evlerde büyür; annesi, babası, öğretmenleri tarafından habire okumaya teşvik edilir ama sonunda kitaplarla ilişkisi cılız bir ilgiden öteye geçemez. Aylarca kitap okumasa eksikliğini duymaz. Kimi insan vardır tüm zorluklara, maddi sıkıntılara rağmen tutkuyla sever kitapları. Bir yolunu bulur. Kendine bile açıklayamadığı bir tutkuyla sever kitapları. Hatta bazen onlarla olmayı insanlarla vakit geçirmeye bile tercih eder.

Bu hafta piyasaya son derece renkli, samimi ve okuması keyifli bir kitap çıktı. Günlerdir elimden düşüremedim. İsmi: Benim Kitaplarım. Sema Aslan ın seneler süren titiz, sevgi dolu çalışmasının ürünü. Tıpkı insanlar gibi kitapların da etrafında gizli bir hale olduğuna inanasım geliyor bazen. Her kitabın kendine has renkleri ve onu sarıp sarmalayan bir enerji halesi var. Bu kitabın enerjisi ise çok güzel, anında geçiyor okura. Renkleri aydınlık ve sıcacık.

Sema Aslan bu kitapta Türkiye nin sanat, edebiyat ve akademi dünyasından 30 ünlü ismin evlerine konuk olmuş. Hepsi kendi alanlarında tanınmış isimler ve ortak bir noktaları var: Kitap aşkları. Bunu derken, lafın gelişi kitap okumayı sevmekten, hani "müzik dinlerim, kitap okurum, resim yaparım" tarzı suya sabuna dokunmaz, iz bırakmaz, varla yok arası bir "sevme hali"nden bahsetmiyorum. Kitaplara düşkün ve meftun olmaktan, adeta koşullarına ve kendine rağmen kitapsız duramamaktan, tutkudan söz ediyorum. Sema Aslan bu tutkudan muzdarip otuz ismin kütüphanelerini görmüş, görüntülemiş. Onların kitaplarıyla olan ilişkilerini dinlemiş, yorumlamış ve anlatmış. Ve böylece ortaya birbirinden tamamen farklı kareler, cevaplar, anekdotlar çıkmış.

Kitabın hemen başında yer alan Sahaf Terimleri Sözlüğü o kadar şirin ki gülümsemeden edemiyorsunuz. Ve işte kitabı okumaya bu tebessümle başlıyorsunuz. Mesela kitaplardaki kurt yeniklerine "okra" dendiğini biliyor muydunuz? Ya da yazma kitapların tam ortasına yapılan yaldızlı, ışıltılı desene "şemse" dendiğini? Sürekli kitap alan, kitapsız yaşayamayan insanlara, malum, "kitap kurdu", kalın ve iddalı kitaplara "tuğla gibi" diyoruz. Ama mesela, cildi dağılmak üzere olan, fazla hırpalanmış, fazla kullanılmış bir kitaba "yorgun" dendiğini biliyor muydunuz?

Kitapta Çetin Altan dan Halit Refiğ e, İpek Çalışlar dan Perihan Mağden e, Gökhan Akçura dan Orhan Pamuk a, Selim İleri ye, Şakir Eczacıbaşı na tanıdık simalar sıralanıyor. Her birinin kütüphanesi o kadar farklı ki. Naim Dilmener belki de en iddialı popüler müzik koleksiyonuna sahip. Evinde ses kayıtları, eski ve nadir albümler, müzik tarihimizden rengarenk yapraklar. Ya da Zafer Toprak ın evinde alt alta üst üste sıralanan muazzam bir koleksiyon, yüz yirmi bin civarında kitap! Kendimle ilgili bölüme geldiğimde duraklıyorum. Benim kitaplarım hep kutularda, kolilerde, farklı farklı şehirlerde oldu senelerdir. Çünkü hep taşındım, hep oradan oraya. Böyle göçebe olunca eşyalara, hatta en çok sevdiğiniz kitaplara bile fazla bağlanmamayı, üzerlerinde hak iddia etmemeyi, onları sahip olduğunuz nesnelerden ziyade "yol arkadaşı "olarak görmeyi öğreniyorsunuz. Aslında hiçbir zaman kelimenin tam anlamıyla bir kütüphaneye sahip olamıyorsunuz. Pek çok yazar ya da akademisyen tanırım, evlerinde alıştıkları düzenin dışında yazamaz, konsantre olamazlar. Bense fazla düzenden rahatsız oldum hep. Hareket ve dağınıklık daha yakın geldi mizacıma. Dolayısıyla kitaplarım da kütüphanelerim de payını aldılar bundan.

Kitaplarınızı düzenli bir şekilde saklar ya da saklamazsınız. Kitaplarla ilişkimiz de parmak izlerimiz gibi, kişiden kişiye değişir ama değişmeyen bir şey var: Her yazar öncelikle iyi bir okur olmak durumundadır. Ve Sema Aslan ın özenli kitabında işte bunun tanıklığı var.

 

11 Ocak 2009

 

İzlenme : 3221
Geri Dönmek İçin Tıklayın
www.elifsafak.com.tr      :                                                         © 2006 - 2024 www.elifsafak.us