. : Duyurular :  Elif Şafak resmi web sitesi: http://www.elifsafak.com.tr / Elif Şafak’ın twitter adresi: http://twitter.com/Elif_Safak / Facebook: http://www.facebook.com/Elif.Shafak
    Elif Şafak´la yeni kitabı ´Şemspare´yi konuştuk. Şafak, yeni bir romana başlamanın sancıları içinde sorularımızı yanıtladı. ´Bence bir Türk yazarın hiç ama hiç politikayla ilgilenmemek...Devamı >>

  Elif Şafak´ın mart başında çıkan yeni romanı "Aşk" kısa sürede en çok okunanlar arasındaki yerini aldı. Şafak önceki romanlarında olduğu gibi yine toplumsal kuralların, geleneklerin, gö...Devamı >>



Yazılar
Milyoner ve korsan

 

"Eğer bir şeyi çok istersen, şartlar ne kadar zor olursa olsun, hedefine ulaşabilirsin." En basit haliyle Amerikan rüyasının özeti olan bu şiar, İngiliz yönetmen Danny Boyle un oldukça renkli, çok özneli filmi Slumdog Millionaire in hareket noktasını teşkil ediyor.

Malum, sekiz Oscar ı peşpeşe topladı film ve tüm dünyada dikkatleri üzerine çekti. Yakaladığı başarıyı fazlasıyla hak etti. Bu arada ben geçtiğimiz haftalarda bu filmden dolayı etik-vicdani bir muhasebe yaşamak durumunda kaldım. Neden mi? İşte hikâyesi.

Slumdog Millionaire filmini Batı da gösterime girdiği ilk günden itibaren merak ediyordum. Hakkında okuduğum yazılar, yapılan yorumlar bu merakı kamçılamaktan başka işe yaramadı. Ancak filmin Türkiye de gösterime girmesini beklemek haftalar alacaktı. Bu arada İstanbul un değişik semtlerinde korsan DVD ciler çoktan filmi kopyalamış, kestane kebap satar gibi satmaktaydı. Aldı beni bir tasa. Gidip korsanını mı almalı yoksa gösterime girmesini mi beklemeli? Ben ki korsana fena halde karşıyım ve bir edebiyatçı olarak karşı olmak durumundayım!

Biz yazarlar için "korsan" önemli bir sorun, dinmeyen bir dert. Bilenler bilir, Türkiye de çok okunan bir romanın ya da kitabın korsan kopyasının çıkması an meselesidir. Ne zaman popüler bir eser piyasaya çıksa, hemen ardından silik, solgun, kötü bir kopyasını görürsünüz kaldırımlarda, tezgâhlarda. Yapılan her korsan kitap, sanatçının ve yayıncının emeğinden hoyratça çalınmıştır aslında. Hırsızlıktır. Haksızlıktır. Zaten Türkiye de insanların yazarak geçinmesi neredeyse imkânsız iken, yazar ve şairlerin kazandıkları sınırlı miktarlar da korsan yayınlar tarafından baltalanır. Meseleye kısa vadede, sınırlı ve "ben-merkezci" bir açıdan bakarsak, diyebiliriz ki, "canım ne var bunda? Öğrencilerin, memurların maddi olanakları zaten sınırlı. Gidip pahalıya kitapevinden alacaklarına, dışarıdan korsanını alsınlar daha iyi. Daha fazla kitap okunsun memlekette". Ama biraz daha uzun vadeli ve geniş bir açıdan bakarsak şunu da göreceğiz: Korsan yayınlar, yazar ve şairlerin, editör ve yayıncıların, aslında sanatın her dalından insanın üretimini derinden zedelemekte. Bir ülkede korsan ne kadar çok ve yaygın olursa, sanatsal üretim yapmak da o kadar zorlaşır. Koskoca bir kültür çoraklaşır.

Hiçbir Batı ülkesinde bizdeki kadar gevşek değildir telif hakları. Sanatçıların kendi alınterlerinin ürünü olan eserlerinden para kazanmaları, geçim sıkıntısı çekmeyip daha üretken ve bağımsız olabilmeleri önemsenmez bile bizde. Tek tek, her koyun kendi bacağından asılır diye bakmıyorsak eğer meseleye, kültürümüzün ve sanatımızın akıbetini önemsiyorsak, korsana taraftar olmamız mümkün değil.

Bazen bir imza gününde karşınıza çıkıverir kitabınızın korsanı. Bir okur gelir mesela, bilinçsizce uzatıverir korsanı önünüze, imzalamanız için. Gülümser saflıkla. Ne yaptığının farkında değildir çoğunlukla. Öyle yazar arkadaşlarım var ki, böyle durumlarda okurlarını azarlayıp tersliyor, uzaklaştırıyor. Ben şimdiye değin bunu yapmadım. Doğrusu, korsan olduğunu bile bile imzaladığım kitaplar da oldu. Sırf karşımdakini kırmamak için. Ama her seferinde durumu okura iletmeyi ihmal etmedim. Bazı okurlar bir korsan kitabın yazarına nasıl rahatsızlık vereceğini ilk defa o an düşünmenin şaşkınlığıyla baktılar yüzüme.

Dolayısıyla "korsan" hep önemli bir mevzu oldu benim için. Ama gel gör ki itiraf ediyorum, Slumdog Millionaire filmini korsan bir DVD den izledim. Vicdanım kendini yatıştırmak için formüller buldu bol bol; "Canım sen korsan DVD yi izle, sonra film gösterime girince sinemada da izlersin, böylece emeğe saygısızlık etmemiş olursun" dedi bir ses. "Yahu memleketimizin yazar ve şairlerinin kitaplarının korsanının çıkmasıyla koskoca bir endüstri olan Batı sinemasından bir filmin korsanını yapmak aynı şey mi? Merak etme. Onların paraları bol. İstanbul da bir kaldırımda satılan korsan onları etkilemez" dedi bir başka ses. Böyle böyle kendimi kandırarak oturdum izledim filmin korsanını. Güzel film, muhakkak izleyin. Ama sinemalarda!

 

01 Mart 2009

 

 

İzlenme : 3090
Geri Dönmek İçin Tıklayın
www.elifsafak.com.tr      :                                                         © 2006 - 2024 www.elifsafak.us