. : Duyurular :  Elif Şafak resmi web sitesi: http://www.elifsafak.com.tr / Elif Şafak’ın twitter adresi: http://twitter.com/Elif_Safak / Facebook: http://www.facebook.com/Elif.Shafak
    Elif Şafak´la yeni kitabı ´Şemspare´yi konuştuk. Şafak, yeni bir romana başlamanın sancıları içinde sorularımızı yanıtladı. ´Bence bir Türk yazarın hiç ama hiç politikayla ilgilenmemek...Devamı >>

  Elif Şafak´ın mart başında çıkan yeni romanı "Aşk" kısa sürede en çok okunanlar arasındaki yerini aldı. Şafak önceki romanlarında olduğu gibi yine toplumsal kuralların, geleneklerin, gö...Devamı >>



Yazılar
Uçak Yolculuğu ve Yalnızlık

 

İstanbul´dan Arizona´ya gidiyordum. Önce İstanbul-New York, ardından New York-Phoenix, ondan sonra Phoenix-Tucson olmak üzere “uzuuuun” bir yolculuktu. Yanımda bir çanta dolusu gazete, dergi, roman ve çubuk kraker taşıyordum, elimde defter, kağıt ve kalem…

 

Aktarmalarla beraber yirmi beş saat sürecek olan uçuşta okumak için bol bol malzemem vardı ya, dünyanın en mutlu insanıydım. İstanbul-New York arası iki roman bitirdim; New York-Phoenix arası yanımdaki dergileri, gazeteleri, broşürleri baştan sona taradım. Phoenix-Tucson arası okuyacak bir şey kalmayınca, hosteslerin ve diğer yolcuların hayat hikâyelerini “okumaya” çalıştım, gözlerindeki yorgun ifadelerden. Elime geçen her şeyi okudum o seyahatte. Ne telefon çaldı, ne kapı. Ne yetişecek bir randevu vardı, ne gidilecek bir toplantı. Sadece ve öylece arkaya yaslanıp okumak, okumak vardı...

Çocukluğumdan beri kitap okumayı sevdim. Bir de uçakla yolculuk etmeyi. Ve düşünüyorum da, ben galiba en çok uçak yolculuklarında okuduğum romanları sevmişim, uçakta okumayı... Sırf uçakta okumak için bir kenarda beklettiğim kitaplar vardır. İlk seyahatte yanıma alayım diye beklerim. Çünkü en güzel kitaplar kıtalararası uçak yolculuklarında okunur. Çünkü insan bir tek uzun uçak yolculuklarında tam anlamıyla kendi kendisiyle baş başa kalır; en samimi ve som hâliyle yalnızlaşır.

Ne zaman bir seyahat olsa, evden telaşla çıkarım. Pasaport, seyahat programı, telefon, çantam, bavulum... her şey yanımda mı diye tek tek her ayrıntıyı kontrol ederim. Bir panik, bir karmaşa, bir telaş, paldır küldür elim ayağıma dolaşır. Havaalanına varınca elde bilet, pasaport gene koştururum; aklımdan onlarca fikir geçer, tonlarca ağırlık.  Ama işte uçağa binip yerime oturduğumda, kitabımı açıp koltuğuma yaslandığımda aniden durulurum. O an ne geçmiş ne gelecek önemli olur; sadece “şimdiki zaman” kalır. Sihirli bir değnek değmişçesine sakinleşirim. Açarım elimdeki romanı. Roman ki sanatın tüm türleri arasında en yalnız olanıdır.

Tek başına yazılır ve hep tek başına tüketilir. Bir filmi, konseri, belgeseli ya da şiir dinletisini arkadaşlarınızla, başka insanlarla izleyebilirsiniz. Ama roman okuru yalnız olmak durumundadır. Ve uçak yolculukları yalnızlığın dilinden iyi anlar. Her uçak yolculuğunda her yolcu kendini geride bırakır. Sonra gittiğimiz yerde, vardığımız havaalanında, elinde kartonla “Eski Ben” kapıda karşılar bizi. Sarılırız birbirimize. “Özledim seni” der Eski Ben gülümseyerek. “Hoşgeldin. Bir dahaki sefere beni de al yanına.” Ama içten içe biliriz ki bir sonraki uzun uçak yolculuğunda gene geride bırakacağız Eski Ben´i. Bir tek hayallerimizi alacağız yanımıza, bir de kitapları...

 

 

SkyLife, Mart 2009

 

 

 

 

İzlenme : 4814
Geri Dönmek İçin Tıklayın
www.elifsafak.com.tr      :                                                         © 2006 - 2024 www.elifsafak.us