. : Duyurular :  Elif Şafak resmi web sitesi: http://www.elifsafak.com.tr / Elif Şafak’ın twitter adresi: http://twitter.com/Elif_Safak / Facebook: http://www.facebook.com/Elif.Shafak
    Elif Şafak´la yeni kitabı ´Şemspare´yi konuştuk. Şafak, yeni bir romana başlamanın sancıları içinde sorularımızı yanıtladı. ´Bence bir Türk yazarın hiç ama hiç politikayla ilgilenmemek...Devamı >>

  Elif Şafak´ın mart başında çıkan yeni romanı "Aşk" kısa sürede en çok okunanlar arasındaki yerini aldı. Şafak önceki romanlarında olduğu gibi yine toplumsal kuralların, geleneklerin, gö...Devamı >>



Yazılar
Mühendisler ve edebiyat

 

İSTANBUL Teknik Üniversitesi’nde sakin bir öğleden sonra. Her sene birkaç azimli, girişken ve Türkçe âşığı öğrencinin çabalarıyla düzenlenen “Türkçe Günleri” kapsamında bir etkinlik için oradayım. Amfide tamamı mühendislerden oluşan bir izleyici topluluğu var. Hepsi mühendisliğin farklı dallarında, hepsi genç, hepsi soran ve sorgulayan…

Hayatın konusu olan her şey edebiyatın konusudur. İnsana dair her duygu, her fikir, her tecrübe yazarları ilgilendirir. Bilhassa romancıları. Zira roman sanatı, bütün çelişkileri ve katmanlarıyla insanı anlamak ister. İster Güney Amerika’da, ister Rusya’da, ister Fransa’da, ister Türkiye’de, en yerel ve en evrensel boyutlarıyla insanı ve insanlığı anlamak. Böyle baktığınızda edebiyatın konu yelpazesi de, okur yelpazesi de alabildiğine geniştir. Ve geniş kalabilmek durumundadır.

Diyebilirsiniz ki, “Her alan edebiyatı yakından ilgilendirir belki ama edebiyat her alandan insanı yakından ilgilendirmeyebilir. Tıp veya dişçilik gibi, mimarlık ya da mühendislik gibi, bankacılık ya da borsacılık gibi sahalardan gelenlerin edebiyatla bağının derin olması için pek sebep yok”. Bense bu yazıda bunun böyle olmadığını, aslında en iyi, en sadık ve en tutkulu edebiyatseverlerin tam da alanı edebiyat olmayan kişilerden çıktığını iddia edeceğim. Doktorların, mimarların, gazetecilerin, fen bilimlerindeki akademisyenlerin, teknokratların, yani ilk bakışta roman sanatıyla hiçbir ilgisi yokmuş gibi duran insanların bu sahaya getirdikleri ivme muazzam olabilir. Onların Türk romanına gösterdikleri ilgi her zaman artı bir sevinç kaynağıdır.

Ve mühendisler! Mühendislerin gözü farklıdır. Romanın çatısına, kurgusuna yaklaşımları farklı. Edebiyat ile mühendislik ilişkisi her iki tarafı da zenginleştirir. Mühendisler edebiyat okumaktan, hikâye ve hayal âlemine yolculuk yapmaktan ve özünde bir yapı kurma sanatı olan romandan zihnen ve ruhen beslenir. Edebiyatçılar da mühendislerin getirdikleri bakış ve analitik zekâdan çok şey öğrenir. Bu bağın en çarpıcı, en deligüzel örneği şüphesiz Oğuz Atay’dır. Türk edebiyatının unutulmaz dehalarından, ustalarından…

*

Mühendislerin zihin kapılarının edebiyata açık olmasını çok önemsiyorum. Amfideki izleyici topluluğuna dikkatle bakıyorum. Sordukları soruların derinliği ve çeşitliliği kadar salona sinen hava da etkiliyor beni. Soğukkanlı bir merak, objektif bir sükûnet var mühendislik öğrencilerinde. Akılcı ve analitik düşünceyi öne çıkaran bir sahada var olmaktalar. Benim edebiyata bakışımda ise “akıl dışı”nın rolü hayli fazla. Bilinçaltı, rüyalar, batıl inançlar, hayatın sihri ve büyüsü, mistisizmi… Ama ne aklın, ne de akıl dışının sınırları geçilmez sınırlar. Birbirimizi anlıyor ve dinliyoruz saygılı bir merakla. İstanbul Teknik Üniversitesi’ndeki mühendis öğrencilerin edebiyat sohbetlerinden etkilenmemek, ilham almamak mümkün değil.

Salonun bir başka özelliği daha var: Erkek öğrencilerin sayısının fazla oluşu. Halbuki Türkiye’de roman okurlarının çoğu kadındır. Sadece Türkiye’de değil, Fransa’da da, İtalya’da da durum böyledir. Edebiyat etkinliklerinde kadınların ağırlıkta olmasına alışmışız. Gözümüz alışmış. İstanbul Teknik Üniversitesi’nde ise gerek akademisyenler gerek öğrenciler arasında erkeklerin çoğunlukta olduğu bir seyirci topluluğu buldum karşımda.

Bir fizik mühendisiyle tasavvuf ve inanç konuşmak, bir inşaat mühendisiyle edebiyat ve kurgu konuşmak büyük keyif, büyük zenginlik… Hepimizin kendi alanlarımızın dışına çıkmaya, başka alanlardan insanlarla tanışmaya ve bir de oradan kendimize ve dünyaya bakabilmeye ihtiyacımız var. Yoksa daralır, kurur zihnimiz. İstanbul Teknik Üniversitesi’ndeki edebiyatsever mühendislere müteşekkirim.

 

08.10.2009

 

İzlenme : 4687
Geri Dönmek İçin Tıklayın
www.elifsafak.com.tr      :                                                         © 2006 - 2024 www.elifsafak.us