. : Duyurular :  Elif Şafak resmi web sitesi: http://www.elifsafak.com.tr / Elif Şafak’ın twitter adresi: http://twitter.com/Elif_Safak / Facebook: http://www.facebook.com/Elif.Shafak
    Elif Şafak´la yeni kitabı ´Şemspare´yi konuştuk. Şafak, yeni bir romana başlamanın sancıları içinde sorularımızı yanıtladı. ´Bence bir Türk yazarın hiç ama hiç politikayla ilgilenmemek...Devamı >>

  Elif Şafak´ın mart başında çıkan yeni romanı "Aşk" kısa sürede en çok okunanlar arasındaki yerini aldı. Şafak önceki romanlarında olduğu gibi yine toplumsal kuralların, geleneklerin, gö...Devamı >>



Yazılar
Biyografisine sığmayan kadın

 

Halide Edip Adıvar ile yollarımızın kesişmesi, ben lise son sınıftayken oldu. Daha önce eserlerinden seçmeler okumuşsam da bunları saymıyorum. Ders kitaplarıyla sınırlı yüzeysel bir ilgiden ibaretti evvelki okumalarım, dolayısıyla geride hiçbir iz bırakmadı. Beni edebiyatımızın bu önemli kalemiyle “tanıştıran” esas kişi gene bir kadındı: Anneannemin annesi Refika Hanım.

O zamanlar ben on altı yaşındaydım, Refika Hanım ise çok hayat yaşamıştı. Yaşını ne kendi biliyordu, ne başkası. Konuşurken ağzından çıkıveren Osmanlıca kelime ve deyimlere hayrandım. Bunları kâğıtlara, defterlere not ediyor; sonra gidip sözlükten bakıyordum. “Tevafuk” kelimesini ilk ondan duydum. “Tevafuk”un tesadüften farklı bir şey olduğunu gene ilk ondan öğrendim.

Refika Hanım meraklı, akıllı, duyarlı, biraz da ısrarcı ve dediğim dedik bir kadındı. Dünyada neler olup bittiğini takip etmeyi seviyor, herkes ve her şey hakkında kallavi yorumlar yapabiliyordu. Ömrünün son demlerinde bile hayata olan ilgisi hiç azalmadı. Ne var ki gözleri artık iyi görmediğinden kalın bir sis perdesi ardından bakıyordu artık etrafa. İşte o günlerde, neden bilmem, benden kendisine boş zamanlarımda kitap okumamı istedi.

Daha önce hiç böyle bir şey yapmamıştım. Roman okumak hep kişisel bir yolculuktu benim için. Kendi içime, hayal âlemime ve yalnızlığıma dair bir serüven. Bir başkasına nasıl roman okursun ki? Gene de kabul ettim. Ve Refika Hanım’dan bir kitap seçmesini istedim. Hiç tereddütsüz cevap verdi: “Mor Salkımlı Ev.

O yaz Mor Salkımlı Ev’i üç kez okuduk, baştan sona, sondan başa. Başka kitaplar da okuduk beraber: Hüseyin Rahmi Gürpınar, Yakup Kadri ve Cemil Meriç. Ama dönüp dönüp Halide Edip’e geldik hep. Sinekli Bakkal, Ateşten Gömlek, Handan... Bazen bir sayfa okuyup bir saat konuştuğumuzu, bazen tek kelime konuşmadan saatlerce okuduğumuzu hatırlıyorum.

Rahmetli Refika Hanım ölümüne yakın neden bu romanları aşkla, tutkuyla ve dinmeyen bir merakla benden dinledi bilmiyorum ama ben bu sayede bir yazarın dünyasına bambaşka bir kapıdan girmiş oldum. O gün bugündür Halide Edip zihnimin, kalbimin bir köşesinde oturur. Orası ona aittir. Onundur. Bir ülkede biyografi ve otobiyografi geleneği ne kadar gelişmişse orada bireye ve bireyselliğe o kadar kıymet verildiğini görürüz. Biyografik eserlerin az olduğu kültürlerde tarihle ilişki daha kuru, daha yüzeysel, daha ezbercidir. Bireylerin hayat hikâyelerini araştırmak ve önemsemek sadece kültürel ve sosyal tarihe olan ilgiyi artırmaz, başka insanlarla “empati” kurmayı da kolaylaştırır. Bizde her ne kadar biyografi geleneği köklü olmasa da bilhassa son on senedir bu alanda birbirinden önemli eserler basılmakta.

Bugünlerde İpek Çalışlar’ın kaleminden “Halide Edip: Biyografisine Sığmayan Kadın”ı okuyorum, elimden düşürmeden. Çalışlar hem muazzam bir araştırma yaparak bilinmeyen pek çok noktayı açığa çıkarmış; hem roman tadında bir biyografi kurgulamış; hem de her satırı kalbiyle, içtenlikle yazmış. Onun usta kaleminden Halide Edip gibi renkli bir kişiliği ve aykırı bir sesi okumak ayrı bir zevk.

Yazar, romancı, düşünür, akademisyen, hatip, aktivist, eş ve anne Halide Edip, yaşadığı dönemde bazen de fazla duygusal, fazla tutkulu, fazla pasifist olmakla eleştirilmişti. Buna verdiği bir cevap var ki bugün yeniden üzerinde düşünmek lazım: “Paşanın zaaf olarak nitelediği şey, benim en güçlü yanım. Dünyanın genel eğilimi şiddetten yana oldukça, şiddeti teşvik etmek için cesarete ihtiyaç yoktur. Tek başına şiddete karşı çıkmak ise güçlü olmaktır.”

Zengin, renkli, düşündürücü bir biyografi...

 

06 Mayıs 2010

 

İzlenme : 3073
Geri Dönmek İçin Tıklayın
www.elifsafak.com.tr      :                                                         © 2006 - 2024 www.elifsafak.us