. : Duyurular :  Elif Şafak resmi web sitesi: http://www.elifsafak.com.tr / Elif Şafak’ın twitter adresi: http://twitter.com/Elif_Safak / Facebook: http://www.facebook.com/Elif.Shafak
    Elif Şafak´la yeni kitabı ´Şemspare´yi konuştuk. Şafak, yeni bir romana başlamanın sancıları içinde sorularımızı yanıtladı. ´Bence bir Türk yazarın hiç ama hiç politikayla ilgilenmemek...Devamı >>

  Elif Şafak´ın mart başında çıkan yeni romanı "Aşk" kısa sürede en çok okunanlar arasındaki yerini aldı. Şafak önceki romanlarında olduğu gibi yine toplumsal kuralların, geleneklerin, gö...Devamı >>



Yazılar
Hoşça bak zatına


"Hoşgörü" kelimesi eskisi gibi rağbet görmüyor, farkındayım. Pabucu dama atıldı. İki sebepten ötürü. Kimileri zaten toptan karşı bu kelimeye. Fazla eşitlikçi buluyorlar. "Öyle her önümüze gelene niye hoşgörü gösterecekmişiz?" diye itiraz ediyorlar. Öte yandan meselelere daha demokrat, daha sakin bakanlar ise diyorlar ki: "Hoşgörü kelimesinde saklı bir hiyerarşi var. Hani sanki biz tepede bir yerdeyiz de birilerini hoşgörüyoruz." Onlar da kelimeyi yeterince eşitlikçi bulmuyorlar. Böylece canım "hoşgörü" kelimesi kimseye yaranamadan, arada bir yerde, daim arafta, yaşlı bir ağaç gibi tek başına yaşamını sürdürüyor. Halbuki ne güzel laftı "hoşça bak zatına!" Öyle selamlardık vaktiyle birbirimizi bir başka dem, bir başka baharda. Hani bugün "kendine iyi bak!" diyor ya gençler, ondan daha güzel, daha şiirsel bir temenni değil mi? Peki ya bir adım ötesi? Dilimiz dönüyor mu ona?"Hoşça bak zatına, hoşça bak cümle kâinata." Bugün madem pazar, hafif bir rehavet sarmış zihnimizi, gelin bir test yapalım beraber. Modern dünyadan kotarılmış sorular, gündelik hayattan alınmış örneklerle. Hayata hoşça mı bakıyoruz yoksa boşça mı testi!
1. Oğlunuz 26 yaşında. Üniversiteyi bitirdi, çalışma hayatına geçti. Bugün geldi, kazık kadar adam, dikildi karşınıza. Yüzü alı al moru mor. Belli ki bir sıkıntısı var, nasıl söyleyeceğini bilmiyor. "Uzatma evlat, nedir derdin?" dediniz. Ve öğrendiniz ki evlenmek istiyor. Amma velakin âşık olduğu kız Alevi çıktı (şayet Alevi iseniz lütfen burayı "Sünni çıktı" olarak okuyun). Ne yaparsınız?
a. Aleviye Sünniye bakmam ben. Evvela kız iyi biri mi, oğlumu mutlu edecek mi onu anlamaya çalışırım.
b. Geleneklerimizde güzellik var. Evvela bir tanımak isterim. Sonra görücü gideriz, bakarız. Aileler tanışır. Anlaşırsak neden olmasın?
c. Oğlumu karşıma alır, büyük bir hata yapmak üzere olduğunu anlatırım. "Alevi ile Sünni zeytinyağı ve su gibidir, evlat. Biz karışamayız," derim.
d. Ağzıma geleni söyler kıyameti koparırım. Sinirimden hanımı da haşlarım. O bu hale getirdi bu oğlanı! Terbiyesiz herif! Ulan bu yaşa getir, bir de itaatsizlik etsin. Yok öyle şey. Bu evliliğe hayatta izin vermem, olacağı varsa da bozulması için elimden geleni yaparım.
2. Kimseye el kaldırdınız mı? Kimseye el kaldırır mısınız?
a. Hayır. Şiddetin her türlüsüne karşıyım.
b. Allah göstermesin. Allah sınamasın. Olur mu öyle şey. İnsan, insanı incitsin diye değil, muhabbetle sevsin diye yaratılmış.
c. Hoppala! Şimdi herkesin bir hayatı var canım yani. Olmasın tabii ama olabilir de. Tabii olmasa daha iyi de, bazen mecbur kalır insan dövmeye.
d. Ben lafımı gevelemem kardeşim. Harbiden söylerim. Neyse o. Gerekirse döverim de severim de. İkisi de cennetten çıkma.
3. Televizyon izliyorsunuz. Fikirleri size uymayan iki kişi konuşuyor. Gündemi değerlendiriyor, kıyasıya eleştiriyorlar. Ne yaparsınız?
a. Şayet dinlemeye değer bir şey söylüyorlarsa, oturur dinlerim. Farklı fikirler duymayı severim. Beyin cimnastiği! İnsan kendine benzemeyenden öğrenir.
b. Her konuda herkesin aynı düşünmesi mi lazım? Olur mu öyle şey. Beş parmağın beşi bile birbirine benzemezken. Öyle yaratmış bizi Yaradan. Bu dünyada çeşitten bol ne var?
c. Kanalı hemen değiştiririm. Çekemem bu saatte.
d. Valla bir küfür basarım. Çoluk çocuk oturmuş televizyon seyrediyoruz. Aile reisi olarak onların öyle sakıncalı fikirler duymasını istemem. Kumanda hep bende durur zaten.
4. Karşı daire epeydir boştu. Bugün baktınız birileri taşınmış. Kimmiş bu yeni kiracılar diye kapı deliğinden gözetlediniz. Efendi tiplere benziyorlar ama belli olmaz bu dünyada. Derken dedikodusu ulaştı. "Ayol bunlar eşcinselmiş." Ne yaparsınız?
a. Bir şey yapmam. Ben nasıl insansam onlar da insan. Benim için önemli olan kişilikleri. Şayet karakterlerimiz uyuşursa arkadaş olurum, neden olmayayım?
b. Valla komşu komşunun külüne muhtaçtır, komşuluğumu yaparım.
c. Selamı sabahı esirgerim. Mümkün olduğunca uzak dururum. Bu şeyler bulaşıcı olabilir.
d. Eyleme geçerim. Apartmanda gizli toplantı düzenler, yöneticiye hakaretler savurur, böyle insanları apartmanımıza sokan ev sahiplerine lanet yağdırır, atılmaları için bizzat uğraşırım.
Cevaplarınızda a şıkkı çoğunluktaysa: Akılcı demokrat: Nesli tükenen kaplumbağa gibisiniz.
Cevaplarınızda b şıkkı çoğunluktaysa: Rindane geleneksel: Muhafazakâr ve inançlı her insanın sanıldığı gibi demokrasi karşıtı olmadığının en güzel örneğisiniz.
Cevaplarınızda c şıkkı çoğunluktaysa: Sınır insanı: Henüz despot değilsiniz ama kaygan zemindesiniz. Her an totaliter bir sisteme kayabilirsiniz.
Cevaplarınızda d şıkkı çoğunluktaysa: Nefs-i Gökdelen: O kadar büyük bir egonuz var ki, zerre kadar özeleştiri yapmayı sevmiyor, hoşgöremiyorsunuz.

 

12 Aralık 2010

 

İzlenme : 2993
Geri Dönmek İçin Tıklayın
www.elifsafak.com.tr      :                                                         © 2006 - 2024 www.elifsafak.us