. : Duyurular :  Elif Şafak resmi web sitesi: http://www.elifsafak.com.tr / Elif Şafak’ın twitter adresi: http://twitter.com/Elif_Safak / Facebook: http://www.facebook.com/Elif.Shafak
    Elif Şafak´la yeni kitabı ´Şemspare´yi konuştuk. Şafak, yeni bir romana başlamanın sancıları içinde sorularımızı yanıtladı. ´Bence bir Türk yazarın hiç ama hiç politikayla ilgilenmemek...Devamı >>

  Elif Şafak´ın mart başında çıkan yeni romanı "Aşk" kısa sürede en çok okunanlar arasındaki yerini aldı. Şafak önceki romanlarında olduğu gibi yine toplumsal kuralların, geleneklerin, gö...Devamı >>



Yazılar
Londra´da Türkler-Kürtler

 

İNGİLİZ yayıncımdan candan bir mektup aldım geçen gün, Londra´daki ortamı uzun uzun anlatıyor: Yanan arabalar, yağmalanan mağazalar, yüzlerinde maskelerle sokakları ele geçiren ya da öyle zanneden gençler...
"Hepimiz şoktayız" diyor. Hemen ardından ekliyor: "Bu arada bilmek istersin diye düşündüm, buradaki Türk ve Kürt göçmenler o kadar büyük bir takdir topladılar ki... İsyancılara karşı hem mahallelerini hem lokanta ve dükkânlarını savundular; üç gündür bilhassa sosyal medyada hep onların cesaretlerine dair övgüler dolaşıyor."
Hackney, Türklerin hayli yoğun olduğu bölgelerden. Aynı zamanda İskender romanının geçtiği mahalle. Bu kitabı yazarken en çok oralarda dolaştım, sohbetler ettim esnafla.
Kimi yirmi senedir, kimi otuz senedir orada. Karadeniz´den, Doğu illerinden, İç Anadolu´dan gelen aileler. Karı-koca beraber, omuz omuza çalışanlar. Taksicilik yapanlar, hizmet  sektöründekiler, küçük esnaf, kredi alıp zamanla işi büyütenler...
Dişinden tırnağından artırdığı miktarlarla yüksük kadar bir yer açmış, oğlunu-kızını daha iyi okutmak, onlara daha iyi bir gelecek vermek peşinde olan ve hep ama hep çalışan niceleri. Son dört gün boyunca Londra´da devam eden gösterilerde işte bu bölge ayaklanmaların ve yağmalamaların en yoğun olduğu noktalardan biriydi.
Oradakilerden mesajlar aldım, alıyorum: "Burası bir film sahnesi gibi, tek farkı yaşananlar gerçek."

Daily Mirror Gazetesi´nden Tony Parsons çarpıcı bir yazı kaleme aldı: "Komşunun evini yakarak mahalleni güzelleştirmezsin ki... "
Benzer bir sözü bir Türk dükkân sahibinden de aldım: "Bu isyancıları hiç anlamıyorum. Konu komşunun malını mülkünü yakıp yağmalayarak kendi hayatını iyileştireceğini nasıl zanneder insan? Başkasına kötülük etmekten kime hayır gelmiş?"
Benim dikkatimi çeken bir başka ayrıntı daha var. Londra´nın çeşitli merkezlerinde isyancıları durdurmaya çalışan Türk esnaf ile Kürt esnafın doğal ve kendiliğinden bir dayanışma göstermiş olması.
Yurtdışında Türk-Kürt, sağ-sol, Alevi-Sünni ayrımları hem daha keskindir, kimsenin kimseye karışmadığı camdan gettolar yaratır; hem de böyle beklenmedik hadiseler karşısında hudutlar ve önyargılar aniden buharlaşıverir.
Ekmek tekneni, evini, aileni, mahalleni korumak istediğinde birden anlayıverirsin kardeş olduğunu, bir kez daha yeniden. Nitekim gazetelerin aktardığına göre, yağmaya direnen esnaftan Murat Korkmaz şöyle diyor: "24 yıldır Londra´dayım, döner dükkânım var. Gözümüzün önünde Finsbury ile Hackney arasında çalışan 256 numaralı otobüsü yakmaya kalktılar. Hemen müdahale ettik ve içinden bir anne ile kızını kurtardık. Daha sonra kalabalık bizim mahalleye doğru yöneldi. Türk ve Kürt gençleri birlikte hareket ettik... İngilizler ve Londra polisi bizi tebrik etti."
Eski, evrensel bir söz var, tıp dünyasında da çokça kullanılan, yüzyıllar boyunca tekrarlanan: "Primum non nocere."
Bu basit ve temel ilkeyi göz ardı eden hiçbir siyasi/sosyal girişim verimli sonuçlar doğuramaz bu yüzyılda. Bir kez daha hatırlamak ve hatırlatmak lazım herhalde: "Öncelikle, kimseye zarar verme."

 

11 Ağustos 2011

 

İzlenme : 2951
Geri Dönmek İçin Tıklayın
www.elifsafak.com.tr      :                                                         © 2006 - 2024 www.elifsafak.us