. : Duyurular :  Elif Şafak resmi web sitesi: http://www.elifsafak.com.tr / Elif Şafak’ın twitter adresi: http://twitter.com/Elif_Safak / Facebook: http://www.facebook.com/Elif.Shafak
    Elif Şafak´la yeni kitabı ´Şemspare´yi konuştuk. Şafak, yeni bir romana başlamanın sancıları içinde sorularımızı yanıtladı. ´Bence bir Türk yazarın hiç ama hiç politikayla ilgilenmemek...Devamı >>

  Elif Şafak´ın mart başında çıkan yeni romanı "Aşk" kısa sürede en çok okunanlar arasındaki yerini aldı. Şafak önceki romanlarında olduğu gibi yine toplumsal kuralların, geleneklerin, gö...Devamı >>



Yazılar
Ah şu M harfi!..

Zaman zaman uyku ile uyanıklık arasındaki o buruk arafta kendiliğinden çözülüverir harfler, başlarlar dans etmeye zihnimde.

Alfabenin kimi harfleri sıyrılıverir ait oldukları bütünden, berraklaşır gözümün önünde. Peşlerinden giderim ben de; yolumun hangi kelimelere, hangi cümlelere çıkacağını merak ede ede. Bugünlerde nedense M harfinin izindeyim. M ile bir koyu muhabbet içindeyiz ki sormayın. M deyip de geçmeyin, mühim ve muktedir ve mukaddes bir harftir kendileri. Türkçemizdeki nice kelimenin mucidi, müsebbibi. Lakin az biraz sohbet edince kendisiyle baktım ki M harfi pek bir dertli, şikayet halinde. “Sorma! Benimle başlayan üç temel kelime var ki sürekli aşağılanmakta, horlanmakta bu memlekette” dedi. “Diyorum ki acaba yurtdışına mı göndersem bu kelimelerimi. Gidip bir müddet kalsınlar gurbette. Nasıl olsa burada da bir nevi sürgün halindeler... Burada da kendilerini adeta yabancı hissetmekteler...” Merak ettim bu üç kelimenin ne olduğunu, nazlanmadan anlattı.

Türkiye’de kıymeti bilinmeyen üç M’den birincisine “mütevazı” dedi. İster edebiyat olsun ister siyaset, ister spor olsun ister sanat, insanlar sevmiyorlar tevazuyu, şüpheyle bakıyorlar mütevazı olana. Değil saygı duymak onun bu artı özelliğine, tam tersine rahatlıkla ezilecek bir can ya da sömürülecek bir maden gibi görüyorlar. “Sahiden böyle mi?” dedim M harfine. “Sahiden böyle,” dedi. “Mesela bak, bir köşe yazarı ne kadar saldırır, ne kadar hırçın ve hamaset kokan bir üslup kullanırsa o kadar çok hayran edinir, yandaş toplar etrafında. Mürekkebini tevazuya bulaştırarak yazana ise o kadar paye vermez okurlar. Bu memlekette gürleyerek konuşmaktır geçer akçe ve dahi saldırarak yazmak!”

“Peki ya ikinci M?” diye sordum. “Basit” dedi M harfi. “Mütereddit! Mütereddit olan da dışlanır, horlanır, kenarlara köşelere atılır bu ülkede.” Oysa bilen insan tereddüt eder, düşünen insan tereddüt eder. Siz hiç cahilin tereddüt ettiğini gördünüz mü? Ne kadar az bilirsen bir hususta, o kadar rahat genelleme yapıp, atar tutarsın. Bilgin arttıkça ağırlaşır fikirler omuzlarında. Bilirsin ki söylediğin her şeyin bir Öteki’si var, bir güve yeniği resmi bozan. Bilirsin ki düşünme, bilhassa eleştirel düşünme ucu açık bir derya deniz. Hangi kıyısına nasıl hudut çekeceksin? Düşünüp araştırdıkça, o hususta daha fazla kafa yordukça sesin alçalır; daha az bilir, bilgilerinden daha çok tereddüt eder hale gelirsin. “Lakin bu memlekette durum tam tersi. Mütereddit olmayagör, vay haline, omuzlarına basar, suratına bakmazlar” dedi M harfi. “Burada usul böyle, pek bir kendinden emin olmaktır burada işin raconu!”

İtibarı iade edilmeyen üçüncü kelime ise “müstakil”. “Mümkün mü bu ülkede müstakil kalmak?” diye sordu M harfi. “Sağcıların da solcuların da öbek öbek cemaatler halinde yaşadığı, Kemalist’inden feministine kadar hemen her kesimin kendi kozalarında kaldığı, cemaatçiliğin bunca yaygın olduğu bir yerde, herkes bölünmüş iken kendi küçük kültürel adacığına, bir ferdin herkesten ve her cenahtan bağlarını kopartarak ruhen ve fikren ve vicdanen bağımsız kalması, müstakil olması mümkün mü? Müstakilleri sevmez bu topraklar. Vebalı gibi kaçar herkes onlardan...”

“Hal böyle ise,” dedim M harfine. “Ya peki hem mütereddit hem mütevazı hem müstakil olanın hali nicedir?”

Güldü usulca. Acı bir tebessüm dudaklarında.

 

11.04.2006

 

İzlenme : 3711
Geri Dönmek İçin Tıklayın
www.elifsafak.com.tr      :                                                         © 2006 - 2024 www.elifsafak.us