. : Duyurular :  Elif Şafak resmi web sitesi: http://www.elifsafak.com.tr / Elif Şafak’ın twitter adresi: http://twitter.com/Elif_Safak / Facebook: http://www.facebook.com/Elif.Shafak
    Elif Şafak´la yeni kitabı ´Şemspare´yi konuştuk. Şafak, yeni bir romana başlamanın sancıları içinde sorularımızı yanıtladı. ´Bence bir Türk yazarın hiç ama hiç politikayla ilgilenmemek...Devamı >>

  Elif Şafak´ın mart başında çıkan yeni romanı "Aşk" kısa sürede en çok okunanlar arasındaki yerini aldı. Şafak önceki romanlarında olduğu gibi yine toplumsal kuralların, geleneklerin, gö...Devamı >>



Yazılar
Özür Dileyenler ve Diletenler

Bizde tek bir erkek siyasetçinin yahut siyasetçi adayının bir basın toplantısı düzenleyip de kadınlardan özür dilediğini düşünebiliyor musunuz? Bizim aklımıza şöyle bir düşününce epey kalabalık bir liste geliyor... Bakalım o gün, bir gün gelecek mi?

 

 

Kaliforniya Valiliği ne Arnold Schwarzenegger i getiren seçimler boyunca "siyaset ve maçoluk" ilişkisi dillere pelesenk oldu Amerika da. Seçimlere bir hafta kala Schwarzenegger en uslu haliyle bir basın toplantısı düzenleyip, geçmişte, hani bir gaflet anında sarf etmiş olabileceği gönül kırıcı, önyargılı ve tamamen erkek egemen laflardan ötürü özür diledi tüm kadınlardan. Ne kadar samimiydi, ne kadarı roldü önemli değil. Önemli olan, özür dilemek durumunda hissetmiş olması kendini. Günah defteri hayli kabarıktı aslında. Sarışınlardan zeka beklenemeyeceği şakalarından tutun, kadınları cins-i latif, seks objesi olarak değerlendirmeye kadar, nice nice potlar gaflar saçmalıklar vardı aktörlük hayatı boyunca hanesine yazılmış. Hepsi için tek tek özür diledi. Ve affedilmiş olmalı ki, seçimleri o kazandı.

 

Öyle her ülke, her durum kıyas kabul etmez ama insan düşünmeden edemiyor. Hani şimdi bizim kallavi siyasetçilerimizi dizi dizi dizsek seneler seneler boyunca, yakından baksak acı ve acıklı saçmalıklarına. Ettikleri küfürler, geçirmeye çalıştıkları utanılası yasa tasarıları, ileri geri lafları ve tüm bunların her zaman yanlarına kar kalması. Bizde tek bir erkek siyasetçinin yahut siyaset adayının bir basın toplantısı düzenleyip de kadınlardan özür dilediğini düşünebiliyor musunuz?

 

Ama özür dilenmez sadece, diletilir de! Eğer insanlar yaptıkları hatalara uyanabiliyorlarsa, içlerinden öyle geldiği için değil, eleştirildikleri için böyle bu. Türkiye de nice erkek siyasetçinin özür borcu bu kadar kabarık olduğu halde kimsenin kadınlardan özür dilediği yoksa eğer, bunun tek sebebi o siyasetçinin özür dilememesi değil; aynı zamanda kadınların da özür diletmeyi bilmemesi, olanları umursamaması, kendi başına gelmediği müddetçe başka kadınların yaşadıklarına kayıtsız kalması; bu atalet, bu pasiflik üstümüze sinmiş, silkelemiyoruz bir türlü... Doğru, Türkiye yi komşuları arasında farklı kılan en önemli, en olumlu unsurlardan biri cumhuriyet ile beraber kadınlara verilen siyasi ve hukuksal haklar. Ama keşke "verilmek" yerine, "biz kendimiz alsaydık" dediğiniz olmuyor mu hiç?

 

Biz kendimiz alsaydık bu hakları, mücadelesini vere vere zamanında, bu kadar kayıtsız olmazdık belki bugün elimizdekilere. Bu kadar yabancı ve ırak durmazdık hemcinslerimizin hikayelerine, çektiklerine. Bilirdik bedel nasıl ödenir, çatır çatır. Daha bir duyarlı olurduk genç-orta-yaşlı kuşak kadınlar, eğer bu memlekette güçlü, köklü bir kadın hareketi olsaydı Osmanlı dan Cumhuriyet e geçen, o günden bugüne dalga dalga devreden. O zaman böyle meydanı boş bulup dilediğince at koşturmazdı en-bi-erkek siyasetçilerimiz; tükürdüklerini yalamak durumunda kalırlardı pişkin pişkin geçiştirmek ya da tersine, kabadayı kabadayı diklenmek yerine...

 

İngiltere de yüzyıl başında seçme hakkını almak için kendilerini zincirleyen Suffragetler, Suudi Arabistan da araba kullanma yasağını topluca çiğneyerek konvoylar halinde arabalarıyla gövde gösterisi yapan kadınlar, Amerika da kürtaj kliniklerini ve haklarını korumak için sokaklarda sabahlayan genç-yaşlı kadınlar... 1980 lerde canlanan kıvılcım müstesna, Türkiye de biz hiç müdahale etmedik. Şimdi artık çıkan her ses, yazılan her yazı salt bireysel düzeyde, filancanın fikri ya da falancanın duruşundan ibaret. Hoşumuza gidiyor böyle olması, egomuza masaj yapıyor hafiften. Birisi çıkıp ulu orta konuştuğunda, bir kadın gazetecinin ya da yazarın ya da siyasetçinin ona cevap vermesiyle yetiniyoruz. Kahramanlarımız var, kahramanlara ihtiyacımız. Hiç isim isim birilerinin öne çıkmasıyla değil de, şöyle topluca, beraber, kendi kesimimizden olmayan, geçmişi geçmişimize benzemeyen kadınlarla biraraya gelerek, anonim, isimsiz ve kahramansız bir kadın dayanışması ağı kuramadık bu  topraklarda. Elimizden alınsa, ayağımızın altından kaydırılsa haklarımız, ruhumuz duymayacak.

 

Meydan boş, toz duman, dileyen dilediğince at koşturacak. Bu gaflet, bu pasiflik içinde devindikçe, cürmü ne boyutta olursa olsun özür dileme gereği duymayacak kimse kimseden.

 

Aralık 2003

 

İzlenme : 10125
Geri Dönmek İçin Tıklayın
www.elifsafak.com.tr      :                                                         © 2006 - 2024 www.elifsafak.us