. : Duyurular :  Elif Şafak resmi web sitesi: http://www.elifsafak.com.tr / Elif Şafak’ın twitter adresi: http://twitter.com/Elif_Safak / Facebook: http://www.facebook.com/Elif.Shafak
    Elif Şafak´la yeni kitabı ´Şemspare´yi konuştuk. Şafak, yeni bir romana başlamanın sancıları içinde sorularımızı yanıtladı. ´Bence bir Türk yazarın hiç ama hiç politikayla ilgilenmemek...Devamı >>

  Elif Şafak´ın mart başında çıkan yeni romanı "Aşk" kısa sürede en çok okunanlar arasındaki yerini aldı. Şafak önceki romanlarında olduğu gibi yine toplumsal kuralların, geleneklerin, gö...Devamı >>



Yazılar
Ölüm ve hafıza

 

Bir ulusun hafızası nelerden oluşur? Yaşananların ne kadarı kalır resmi tarihin süzgecinde, ne kadarı erir gider? Nasıl hatırlar yeni kuşaklar hiç yaşamadıkları zamanları? Torunlar nasıl taşır dedelerinin hafızalarını? Taşırlar mı sahi?

Toplumdan topluma değişir tüm bu soruların cevapları. Kimi toplumlarda süreklilik esastır. Hafıza, biriktirmek, inşa etmek, kat üstüne kat çıkmaktır aslolan. Kimi toplumlarsa tam tersine, kendi kendilerini silerek var olurlar. Türkiye hafızasız bir toplum. Modernleşmek, Batılılaşmak ve muasır medeniyetler seviyesine ulaşmak için rotasını geleceğe çevirirken geçmişle bağlarını neredeyse tastamam koparması gerektiğine inanmış bir toplum.

Resmin bir pozitif tarafı var. Pek çok açıdan muazzam bir değişme kabiliyeti ne sahip Türkiye. Dünya üzerinde kaç ülkede bu kadar uzun soluklu toplumsal dönüşümler bu kadar kısa zamanlarda gerçekleştirilmiştir? Cumhuriyet erken dönemin fotoğraflarını getirin gözünüzün önüne. Bir kuşak evvel Osmanlı son dönemin gündelik hayatını sürdüren insanlar, çok değil, topu topu bir kuşak sonra, Cumhuriyet in ideallerini şiar edinmekte, tamamen değiştirmişler yaşam pratiklerini, kendilerini ve sistemi yeniden tanımlamaktalar. Reformların hayata geçme süreci değişen, değişme kabiliyeti hayli yüksek bir toplum Türkiye.

Resmin bir negatif tarafı var. Geleceğe bu kadar odaklı olmak bir toplumu dinamik kılabilir kılmasına da, hafıza pahasına olmamalı bu. Türkiye de gelecek-odaklı olmanın bedeli hafızasız olmak, yani toplumsal amnezi. Niceleri için milad demek 1923 demek, bu tarihten evvel yaşanan hiçbir şey ilgilerini çekmiyor. Osmanlı adeta bir başka memleket. Orada dikkate ve öğrenmeye değer hiçbir şey olmadığına inanmışlar. Nedense bizde ilerici olmak demek tarih bilincinden yoksun olmakla özdeş. Eğer siz gene de tarihle ilgileniyorsanız, gelenekleri önemsiyor ve içeriden dönüştürmek istiyorsanız, gerici bile addedilebilirsiniz burada. Öylesine birbirine girmiş kategoriler, karışmış skala.

Bu yüzden bilhassa önem taşıyor Türkiye den bakarak başka memleketlerde dönen hafıza tartışmalarını takip etmek. Sahi diğer uluslar nasıl başa çıkıyorlar kendi tarihlerindeki karanlıklarla? Diğer memleketlerde nasıl ele alınıyor bu meseleler ve oralarda topa tutuluyor mu geçmişi eleştiren aydınlar?

Pinoşe öldü. Bir karanlık devrin sembolü olmuş, binlerce insan hakları ihlaline sebep olmuş adam öldü. Geride kalan kuşaklar için, Pinoşe nin ölümü aynı zamanda bir ulusun geçmişini nasıl hatırlayacağı, daha doğrusu hatırlayıp hatırlamayacağı sorusunu da beraberinde getiriyor. Hastanenin önünde bir avuç kalabalık. Ağlayanlar, kahrolanlar, Pinoşe nin ardından gözyaşı dökenler yas tutanlar. Zannedildiği kadar şaşırtıcı değil. Her diktatörün ardından yas tutanlar olur. Ama esas soru; o devri hiç yaşamamış kuşaklar nasıl hatırlayacak Pinoşe yi? Bugün beş-on yaşında olan çocuklar mesela. Nasıl bir tarih anlatılacak onlara, ya da tarihin ne kadarı aktarılacak ne kadarının üzeri kapatılacak?

 

12/12/2006

 

İzlenme : 3028
Geri Dönmek İçin Tıklayın
www.elifsafak.com.tr      :                                                         © 2006 - 2024 www.elifsafak.us