. : Duyurular :  Elif Şafak resmi web sitesi: http://www.elifsafak.com.tr / Elif Şafak’ın twitter adresi: http://twitter.com/Elif_Safak / Facebook: http://www.facebook.com/Elif.Shafak
    Elif Şafak´la yeni kitabı ´Şemspare´yi konuştuk. Şafak, yeni bir romana başlamanın sancıları içinde sorularımızı yanıtladı. ´Bence bir Türk yazarın hiç ama hiç politikayla ilgilenmemek...Devamı >>

  Elif Şafak´ın mart başında çıkan yeni romanı "Aşk" kısa sürede en çok okunanlar arasındaki yerini aldı. Şafak önceki romanlarında olduğu gibi yine toplumsal kuralların, geleneklerin, gö...Devamı >>



Yazılar
Türkiye’nin modern yüzü

- “Sizin gibi Türkiye’nin modern yüzünü temsil eden bir Cumhuriyet kadınına bu eski kelimeleri, derviş merviş işlerini yakıştıramıyoruz doğrusu, yadırgıyoruz.”

Konuşmamın ardından bana bu soruyu soran kadına dikkatle bakıyorum. Amerikalı dinleyicilerin arasında oturan ve sorusunu başkaları duymasın, anlamasın diye İngilizce değil Türkçe sormayı tercih eden kadına. “Kol kırılır yen içinde kalır, biz bize konuşalım şurada.” 60 yaşlarında görünüyor, saçları yapılı, üstü başı bakımlı. Yüzünde kızmaktan çok kırılmak olarak tanımlayabileceğim bir ifadeyle bakıyor bana. “Hiç yakıştıramıyorum, hani aşk olsun diyesim geliyor.” Daha sonra kürsüye yaklaşıp kendini tanıttığında öğreneceğim, 1946 İstanbul doğumlu olduğunu, yirmi sene evvel Amerika’ya geldiğini, oğlunu kızını burada yetiştirdiğini, bir şirkette çalıştığını, edebiyat ile pek ilgili olmadığını; ama kendi deyişiyle edebiyatçıları “dinlemeyi” sevdiğini... Türk edebiyatından en son okuduğu kitabı soruyorum. “Ömer Seyfettin okurduk,” diyor mahcup gülümseyerek. “Okumaya çok vaktimiz olmuyor malum.” Amerika’da yaşayan nice eğitimli, kent soylu Türk kadını gibi o da ülkemizin daha yoğun, daha çok, daha güzel tanıtılması arzusunda.

“Bir sihirli çubuk olsa, şöyle dalga dalga bıraksa tılsımını, hemencecik siliniverse Batılıların gözündeki o haksız, o kötü Türk imajı, Geceyarısı Ekspresi, insan hakları ihlalleri, tanımıyorlar bizi. Biz Türkler kendimizi tanıtmayı bilmiyoruz. Siz de bizi temsil edeceğiniz yerde modası geçmiş kelimelerle, dervişlerle vakit kaybediyorsunuz. Şehir şehir dolaşın Amerika’yı, Türk kadınını temsil edin!”

Asırlık arayış. Ah bir temsil edilsek. Duysa bizi Avrupa, anlasa kıymetimizi Amerika. Ha edebi bir kitap, ha yerli malı kot pantolon tanıtımı, ha bir konser, ha defile, ha Erovizyon şarkı yarışması, hiç fark etmez... Yeter ki temsil edilelim, görsün Türk kadınını Batı dünyası. Ama öyle her Türk kadını, “Türk kadını” olamaz. Herkes giremez bu kulüpten içeri.

Modası geçmiş kelimeler... Bir anlasam ne vakit kim karar verir kelimelerin ölme vakti geldiğine. İngilizcede 80 bin kelime ile kendini ifade etmeyi öğrenen bir lise öğrencisi Türkçede epi topu 5.000 kelime ile idare ediyorsa, yaşadığı sokakların isminin ne anlama geldiğini dahi bilmeyen kuşaklar varsa İstanbul’da, Osmanlıca addedilen kelimelerin tınısını işitemeyecek kadar sağırlaşmışsa kulaklar modernleşme adına, kültür ve dil akamıyorsa bir kuşaktan bir kuşağa, sol görüşlü aydınlardan sağ görüşlülere, sağ görüşlü aydınlardan sol görüşlülere deveran edemiyorsa kelimeler ya da kavramlar... Ve muazzam, katman katman bir tasavvuf külliyatı “derviş merviş işleri” diye bir kalemde çizilebiliyorsa, soldakiler tasavvufu hor, sağdakiler ise kendi tapulu mülkleri olarak görüyorsa, ukalalık, dışlamak ve mülkiyetperverlik böylesine kök salmışsa, cahil bu kadar cesursa... Ben “modern Türk kadını” bu yapının neresinden gurur duyacağım?

Türkiye’nin modern yüzü yok. Modern makyajı var. Gözündeki morlukları kapatmak, evliliğindeki mutsuzluğu perdelemek için dayak yediği gecenin sabahında sokağa çıkmadan evvel kat kat pudra kullanan bir kadın gibi. Avuç avuç su ile yıkadığımızda, acılı ama bir o kadar mütebessim bir yüz çıkıyor makyajın altından. Yarı tebessüm, yarı sızı.

07.03.2004

İzlenme : 3218
Geri Dönmek İçin Tıklayın
www.elifsafak.com.tr      :                                                         © 2006 - 2024 www.elifsafak.us