. : Duyurular :  Elif Şafak resmi web sitesi: http://www.elifsafak.com.tr / Elif Şafak’ın twitter adresi: http://twitter.com/Elif_Safak / Facebook: http://www.facebook.com/Elif.Shafak
    Elif Şafak´la yeni kitabı ´Şemspare´yi konuştuk. Şafak, yeni bir romana başlamanın sancıları içinde sorularımızı yanıtladı. ´Bence bir Türk yazarın hiç ama hiç politikayla ilgilenmemek...Devamı >>

  Elif Şafak´ın mart başında çıkan yeni romanı "Aşk" kısa sürede en çok okunanlar arasındaki yerini aldı. Şafak önceki romanlarında olduğu gibi yine toplumsal kuralların, geleneklerin, gö...Devamı >>



Yazılar
Sanal intihar

 

İnternet kim ne derse desin sonsuza uzanan bir açılım, ufukları genişleten bir nimet! Buluşmazmış gibi görünen şeyleri bir araya getiren bir olasılıklar zinciri.

İyi kullanıp kullanmamak gene bize kalmış, yani tüm insanlığa. Vaktiyle bilginin sadece belli meslekten ve kisveden insanlara has olduğuna inanılırdı. Kırıldı bu zan. Bilginin evrensel dolaşımda olması, yaşadığımız çağa bambaşka bir zenginlik getirdi, daha da getirecek. Ancak öyle olaylar var ki açıkçası internetin rolünü yeniden düşünmeye zorluyor insanı. Mesela sanal intiharlar!

Kevin Whitrick, İngiliz vatandaşı bir elektrik mühendisiydi. 2007 senesinin baharında ölümü ilk sanal intihar olarak geçti kayıtlara. O gün bir "sanal sohbet odası"nda onun üzerinde insanla aynı anda yazışmaktaydı. Her biri başka bir yerde bir grup insan. Kimi evinde bir odadan yazıyor, kimi internet kafelerden. Bir yandan da kameradan izliyorlar birbirlerini. İşte bu iletişimin ortasında, herkesin gözü önünde, Kevin Whitrick sandalyesine çıktı, ilmiği boynuna geçirdi. O tüm bu hazırlıkları yaparken sohbet odasındaki diğerleri farklı tepkiler vermekle meşguldü. Birçoğu onun blöf yaptığını düşündü. Son ana kadar inanmadılar. Bazıları olayın ciddiyetini sezip onu vazgeçirmeye çalıştıysa da daha çok sayıda insan, intihara teşvik etti, alkış tuttu. O anda ruhsal dengesi zaten sallantıda olan bir insanı kışkırttılar. Whitrick bir sanal ortamda, hakikat ile hayalin buluşma noktasında kendini astı.

İlkti bu olay ama son olmadı. Ardından dünyanın başka başka yerlerinden sanal intihar haberleri gelmeye başladı. Geçtiğimiz hafta buluğ çağında bir gencin intiharı bu üzücü, düşündürücü silsileye eklenen yeni bir halka oldu. O hayatını sonlandırırken, aynı yaşlarda diğer gençler de hadiseyi kendi köşelerinden izlemekte, hatta tempo tutmaktaydı. Polise haber vermekte, yetkilileri aramakta geç kalmaları, olayı durdurmak yerine seyretmeyi tercih etmeleri, acı çeken bir insanı hayata bağlamak konusunda isteksiz davranmaları bir cana mal oldu. Gençler daha sonra tek tek sorgulandı. Çok eleştirildi. Onlarla beraber aileleri, anne-babaları da eleştirilere maruz kaldı. Ama kimse bir sonraki sanal intihar teşebbüsünün nasıl sonuçlanacağını bilmiyor. Her gün internet odalarında, her yaştan, her kesimden onlarca insan buluşuyor, birbirlerine en mahrem sırlarını açarken, bazıları da hayatlarını orada sonlandırmaya kalkıyor.

İnsan tuhaf bir mahluk. En yüce, en asil yardımseverlikleri yapmaya da muktedir, en gaddar hallere bürünmeye de. Peki nedir gözümüzün önünde intihara hazırlanan bir insanı kendimizden bu kadar ayrı ve farklı görmemize, onu seyirlik bir malzeme olarak algılayıp kendi köşemizden heyecanla seyretmemize sebep? Sanal bir sohbet odasında olunca değişiyor mu algılar? Hafifliyor mu trajediler? Keskinliğini yitiriyor mu hakikat? İnternet mi bunun sorumlusu? İçinde yaşadığımız tüketim toplumu mu? Her şeyin bu kadar seyirlik hale gelmiş olması mı yoksa? İntiharları da bir yarışma programı izler gibi izliyoruz nicedir. Seyirlik malzeme addediyoruz istisnasız her şeyi. Empati yeteneğimiz azalıyor damla damla. Başkalarının acısını yüreğinde hissetmekten aciz bir insanlık yetişiyor. Körelmiş duygularımız. Başkalarından beklediğimiz sevginin bir damlasını bile vermek konusunda isteksiz, ikircikliyiz... Topu internete atmak kolay. Zor olan kendimize bakmak. Kendi içimize. Sanal intiharları besleyen "başkasının trajedisini seyretme merakımızı", duyarsızlığımızı değiştirmek.

 

02 Aralık 2008

 

İzlenme : 3102
Geri Dönmek İçin Tıklayın
www.elifsafak.com.tr      :                                                         © 2006 - 2024 www.elifsafak.us