. : Duyurular :  Elif Şafak resmi web sitesi: http://www.elifsafak.com.tr / Elif Şafak’ın twitter adresi: http://twitter.com/Elif_Safak / Facebook: http://www.facebook.com/Elif.Shafak
    Elif Şafak´la yeni kitabı ´Şemspare´yi konuştuk. Şafak, yeni bir romana başlamanın sancıları içinde sorularımızı yanıtladı. ´Bence bir Türk yazarın hiç ama hiç politikayla ilgilenmemek...Devamı >>

  Elif Şafak´ın mart başında çıkan yeni romanı "Aşk" kısa sürede en çok okunanlar arasındaki yerini aldı. Şafak önceki romanlarında olduğu gibi yine toplumsal kuralların, geleneklerin, gö...Devamı >>



Yazılar
Kebapsız pazartesi

 

BUGÜNLERDE İngiltere´de bir kampanya çok konuşuluyor. Beatles´ın eski üyesi Paul McCartney önderliğinde gelişen ve pek çok ünlü simadan destek gören bir kampanya bu. ismi "Etsiz Pazartesi". Amaç pazartesi günlerini "et yenilmeyen gün" ilan ederek, haftada bir günlüğüne de olsa herkesin vejetaryen olması ve bu sayede aşırı et tüketiminin yarattığı sıkıntılara dikkat çekerek, tüm toplumda bilinç yükseltmek.


Eğer bu kampanya yaygınlaşırsa, haftanın bir günü kimse et satmayacak, et almayacak, et pişirmeyecek, et tüketmeyecek... Bu ilginç uygulama şimdilik İngiltere ile sınırlı görünüyor. Ama eğer başarılı olursa, benzer kampanyalar Avrupa´nın diğer ülkelerinde de mantar gibi çoğalabilir. Mesela, sırada Belçika var. Belçikalılar birkaç şehirde "Etsiz Perşembe" ilan etme hazırlığı içindeler. Diğer Avrupa şehirleri de kendilerine gün seçiyor.


*

Kırmızı et yemeyi uzun zaman evvel bırakan biri olarak bu kampanyayı ilgiyle takip ediyorum. Ben et yemeye kesinkes veda edeli on altı seneyi geçti. En son köfteyi üniversitede öğrenciyken yemişimdir herhalde. O günden bugüne et tüketimi bana uzak, ruhuma yabancı. Eti bırakmak, bir yanıyla sigarayı bırakmak gibidir. Bir anda karar verir, gözünüzü karartır ve pat diye bırakırsınız. Ertesi sabah uyandığınızda her şey farklıdır. Bedeninizi başka bir biçimde taşımaya başlarsınız. Algılarınız değişir. Hayatla ilişkiniz farklılaşır. Koku ve tat alma duyularınızda bir değişim olur. Hem beden hem zihin sakin ama derin bir değişim geçirir.


Öte yandan, eti bırakmak sigarayı bırakmaya pek benzemez. Zira bırakınca kolay kolay başlamazsınız bir daha. Sigarayı bırakanlar çok zorluk çekebilirler, bilhassa ilk başlarda. Bırakıp bırakıp başlayabilirler. Ama et yememek konusunda kafası net olan biri pek öyle yalpalamaz. Tabii eğer zihni bu konuda berraksa....


*

Ben de et yemeyi böyle bıraktım on altı sene evvel. Bir kez bile aramadım ondan sonra. Bununla beraber hiçbir zaman fazla anlam yüklemedim et yemeyişime. Bir et lokantasının kapısından kendi başıma girmişliğim yoktur, ama arkadaşlarımın hatırı için kebapçıya da giderim, dönerciye de. Et yenilen mekânlarda rahatlıkla oturdum, otururum. Ben vejetaryenliğimi "bireysel bir tercih" olarak yaşıyorum. Kendi kendime verdiğim bir karar. Bunun üstüne makro nutuklar atmak, büyük teoriler inşa etmek istemedim hiçbir zaman.


Kimi vejetaryenlerde gördüğüm "sağlıklı yaşam stilini abartma" ve "et yiyen herkese yamyam gözüyle bakma" tavrından uzak duruyorum. Kimileri durumu o kadar ileriye götürmüş ki sadece et değil, hiçbir hayvansal gıda tüketmemekten yana. Ne yumurta, ne süt, ne peynir, ne yoğurt... Et yemeyebilirsiniz, ama et yiyenler hakkında genellemeler yapmak, negatif laflar etmek ya da vejetaryenliği daha "üstün ve gelişmiş" bir hayat tarzı zannetmek başka bir şey. Bu yüzden olsa gerek kendimi "en iyi dostları genellikle vejetaryenler değil, etoburlar olan bir vejetaryen" addediyorum.


*

O yüzden şimdi etoburlara yapacağım öneriyi gene bir dosttan gelen bir tavsiye olarak alırsınız umarım. Bir an için durup benzer bir kampanyanın Türkiye´de yürüdüğünü düşünelim. Haftada bir gün "Kırmızı Et Yememe Günü". Elbette Türkiye, İngiltere değil. Elbette, diyebilirsiniz ki, "İyi de zaten bu ülkede kaç kişi düzenli olarak et yiyebiliyor Allah aşkına? Kaç ailenin mutfağına et girebiliyor?" Ve bu haklı bir çıkış olur. Ama iki temel nokta var: Haftada bir gün et yememe kampanyası zaten maddi imkânsızlıklardan dolayı et yiyemeyenlere değil, et tüketenlere yönelik bir girişim. İkincisi, bu tür kampanyaların amacı aynı zamanda toplumdaki gelir dağılımı eşitsizliklerine dikkat çekmek ve tüm doğal kaynakları daha tutumlu kullanmaya yöneltmek.


Çünkü hepimiz her an israf halindeyiz. Kendimizi doğanın efendisi zannediyoruz. Bitkileri, hayvanları ve tüm kaynakları emrimize amade addedip talan ediyoruz.


*

Böyle bakınca, haftada bir gün, sadece bir güncük, bilinçli olarak et yemesek ne olur ki? Kimbilir belki daha az gergin, daha az sinirli oluruz. Kimbilir sadece doğal kaynakların tüketimi konusunda değil, kendi iç ruhsal dengemiz açısından da hayırlı bir iş yapmış oluruz.

 

 

18.06.2009

 

 

İzlenme : 3923
Geri Dönmek İçin Tıklayın
www.elifsafak.com.tr      :                                                         © 2006 - 2024 www.elifsafak.us