. : Duyurular :  Elif Şafak resmi web sitesi: http://www.elifsafak.com.tr / Elif Şafak’ın twitter adresi: http://twitter.com/Elif_Safak / Facebook: http://www.facebook.com/Elif.Shafak
    Elif Şafak´la yeni kitabı ´Şemspare´yi konuştuk. Şafak, yeni bir romana başlamanın sancıları içinde sorularımızı yanıtladı. ´Bence bir Türk yazarın hiç ama hiç politikayla ilgilenmemek...Devamı >>

  Elif Şafak´ın mart başında çıkan yeni romanı "Aşk" kısa sürede en çok okunanlar arasındaki yerini aldı. Şafak önceki romanlarında olduğu gibi yine toplumsal kuralların, geleneklerin, gö...Devamı >>



Yazılar
Yaratıcılığı teşvik eden yürekler

 

Hem Amerika’da hem Türkiye’de çeşitli üniversitelerde ders vermiş öğretim üyeleriyle konuşun, muhtemelen benzer bir saptama işiteceksiniz: “Türkiye’deki üniversite öğrencilerinin Amerika’daki yaşıtlarından geri kalır hiçbir yanı yok. Hatta tam tersine, bizdeki öğrenciler daha çok okuyor, daha çalışkanlar ve pek çok açıdan daha birikimliler. Dünyayı daha iyi takip ediyor, kendilerini daha iyi yetiştiriyorlar. Fakat ne yazık ki yorum ve eleştiri yapmaya gelince bizdeki öğrenci daha tutuk, daha sessiz kalıyor; Amerika’daki öğrencinin özgüveni ise daha yüksek. Bilgisi az olsa da kendini daha rahat gösteriyor.”

Türkiye’de bilim ve sanatın her dalında ilerlemek isteyen pırıl pırıl gençler, birbirinden yaratıcı beyinler çıkmakta. Ama ne yazık ki onların önemli bir kısmını ya başka ülkelere ya da genelgeçer sektörlere kaptırmaktayız veya zaman içinde usul usul bezdirmekteyiz. Beyin göçü büyük bir dert ülke gençliğinin omuzlarında. Moral ve enerji kaybı da öyle.

Diyelim sinemaya gönül vermişsiniz, aklınızda hikayeler, gönlünüzde filmler uçuşmakta. Kendi sesinizi, kendi tarzınızı geliştirmek istiyorsunuz. Gece gündüz sinema soluyor, habire sinema kitapları okuyor, filmler izliyor, arkadaşlarınızla kıyasıya tartışıyor ve hayaller kuruyorsunuz. Günün birinde dünyaca ünlü bir yönetmen olmak istiyorsunuz. Ve beş kuruş paranız yok cebinizde. Ne de zengince bir aileden gelmektesiniz. Öğrencisiniz. İdealistsiniz. Gidecek kaç yeriniz var? Çalacak kaç kapı bulabilirsiniz bu şehirde, bu ülkede, bu dünyada?

*

Bu hafta Boğaziçi Üniversitesi Mithat Alam Sinema Merkezi’nin davetlisiydim. Kalabalık bir öğrenci grubuyla uzun ve keyifli bir sohbet etme imkanı bulduk. Ve ben orada gördüğüm insanlardan, bulduğum ortamdan son derece etkilendim, beslendim. Bir avuç idealist insan nasıl harikalar yaratır, buna tanıklık ettim. Merkezin kurucusu, bağışçısı ve fikir babası olan Mithat Alam o kadar candan ve mütevazı bir insan ki, muhtemelen kendisi hakkında bir övgü yazısı yazılmasını istemez. Ama öyle muazzam bir eser çıkarmış ki ortaya, yazılmasına ve konuşulmasına ihtiyaç var.

Bir işadamı düşünün. Sanatı, bilhassa sinemayı hep tutkuyla sevmiş. Hayatın akışı içinde yükselip iş dünyasında var olurken, yüreğinde ve özünde hep bir sanatsever olarak kalmış. Ve günün birinde pat diye kariyerini bırakmaya karar vermiş. Para kazanmak, kâr etmek yerine ya da iş hacmini büyütmek yerine, gençlerin yararlanması için bir sinema merkezi kurmaya karar vermiş. Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğüyle ortak hareket edilmiş. Kampusta döküntü bir baraka alınıp, sıfırdan modern bir merkez inşa edilmiş.

Mekanın eski haliyle bugünkü halini kıyaslayınca etkilenmemek mümkün değil. İçeride Türkiye’nin sayılı sinema arşivlerinden biri oluşturulmuş. Ayrıca sinema üzerine kitaplar, kataloglar, yayınlar bolca. Altyazı gibi son derece başarılı sinema dergilerine destek veren kurum gene burası.

Ve belki de en önemlisi, kendi filmlerini yapmak isteyen gençlere teknik olanaklar sunmakta merkez. Kamera, kayıt cihazları, montaj odaları… Aynı zamanda görme engelli öğrenciler de düşünülmüş, ihmal edilmemiş. Mithat Alam Sinema Merkezi’nde, birçok akademik kuruma damgasını vuran soğuk ve katı hiyerarşiler yok. İnsanlar birbirine destek oluyor, pozitif enerji veriyor. Tüm ekip öylesine candan ve dost. Öğrencilere, öğretim üyeleri gibi eşit muamele edilen bir ortam burası. Ne kibir var, ne mecburiyet. Herkesin gönülden hareket ettiği, ortak paydalarda buluştuğu, sinemaya ve sinemacılara inandığı bir güzel yer ki gönlü güzel insanlarla dolu….

Keşke her üniversitemizde böyle bir sanat ve edebiyat merkezi olsa. Keşke daha çok sayıda işadamı bu tür alanlara yatırım yapsa, ideallerini unutmasa. Ve keşke Türkiye’nin her yerinde yaratıcı, sanatçı ruhlu öğrencilerin çalacak bir kapısı olsa!

 

12.11.2009

 

İzlenme : 3260
Geri Dönmek İçin Tıklayın
www.elifsafak.com.tr      :                                                         © 2006 - 2024 www.elifsafak.us